Ali Öner bizi, sözcüklerle bezeli bir dünyada, bir yolculuğa çıkarmakta. Dünyadan bir yolcu gibi geçerken, etrafımızda oldukları halde hiç fark etmediğimizin kimi yolculuk hallerinin üzerine çekerek dikkatimizi, gündelik hayatın meşgaleleri içerisinde neleri ihmal ettiğimizi ve yine, tüm bu meşguliyetler içerisinde, aslında her daim bir seferde olduğumuzu, bize bir kere daha hatırlatmakta. Onu okuduğumda veya bu yolculuğa ben de katıldığımda, o şiirsel sürükleniş içerisinde derin bir bilgeliğin de olduğunu fark etmiştim. "Düşlerden Arta Kalan Kelimeler", bir insan olmanın mahiyetine dair, o uzak seferlerden bize taşıdığı bilgeliğin tahkiyesiyle, aslında bir yolculuk halinin o en aslî durumuna, yani sözcüklerin dünyasına çağırmakta bizi. Veya kendi deyişiyle dikenler içinden güller toplamaya. Ama bazılarının yaptığı gibi, salt sözcüklerden ibaret bir bezeğe dikkatimizi çekmek için değil. Sözcüklerin işaret ettikleri bir derin gerçekliğin, yani hakikatin seferine çıkmak üzere bizi kışkırtarak yapmakta bunu. Ne mutlu her daim yolda olanlara ve dikenlere rağmen, sözcüklerin bahçesinden güller toplama cesaretini yitirmeyenlere.
-Ümit Aktaş-
Ali Öner bizi, sözcüklerle bezeli bir dünyada, bir yolculuğa çıkarmakta. Dünyadan bir yolcu gibi geçerken, etrafımızda oldukları halde hiç fark etmediğimizin kimi yolculuk hallerinin üzerine çekerek dikkatimizi, gündelik hayatın meşgaleleri içerisinde neleri ihmal ettiğimizi ve yine, tüm bu meşguliyetler içerisinde, aslında her daim bir seferde olduğumuzu, bize bir kere daha hatırlatmakta. Onu okuduğumda veya bu yolculuğa ben de katıldığımda, o şiirsel sürükleniş içerisinde derin bir bilgeliğin de olduğunu fark etmiştim. "Düşlerden Arta Kalan Kelimeler", bir insan olmanın mahiyetine dair, o uzak seferlerden bize taşıdığı bilgeliğin tahkiyesiyle, aslında bir yolculuk halinin o en aslî durumuna, yani sözcüklerin dünyasına çağırmakta bizi. Veya kendi deyişiyle dikenler içinden güller toplamaya. Ama bazılarının yaptığı gibi, salt sözcüklerden ibaret bir bezeğe dikkatimizi çekmek için değil. Sözcüklerin işaret ettikleri bir derin gerçekliğin, yani hakikatin seferine çıkmak üzere bizi kışkırtarak yapmakta bunu. Ne mutlu her daim yolda olanlara ve dikenlere rağmen, sözcüklerin bahçesinden güller toplama cesaretini yitirmeyenlere.
-Ümit Aktaş-