Elinizdeki kitabın konusu, doğuşundan geleneksel şeklini aldığı imparatorluklar çağına kadar antik Çin kentleri ve bu zaman zarfı içerisinde varlığını sürdürmüş hanedanlıkların, bölünmüş kent devletlerinin ve imparatorlukların kentlerini oluşturan düşünsel dinamiklerin neler olduğudur. Bu medeniyetlerin düşünce ve felsefi yapılarından hareketle antik kentlerin kimliği, genişleme süreçleri, siyasal ve toplumsal örgütlenmeleri, kentsel yaşamları, yönetimsel yapılanmaları, kentleşme dinamikleri ve kent planlama gelenekleri ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Mekân ile düşünce arasındaki ilişkinin, antik Çin toplumunun özelinde aktarıldığı. çalışmada Çin’de bir gelişim seyri geçiren antik kentlerin dönemselliğine vurgu yapılmaktadır.
Elinizdeki kitabın konusu, doğuşundan geleneksel şeklini aldığı imparatorluklar çağına kadar antik Çin kentleri ve bu zaman zarfı içerisinde varlığını sürdürmüş hanedanlıkların, bölünmüş kent devletlerinin ve imparatorlukların kentlerini oluşturan düşünsel dinamiklerin neler olduğudur. Bu medeniyetlerin düşünce ve felsefi yapılarından hareketle antik kentlerin kimliği, genişleme süreçleri, siyasal ve toplumsal örgütlenmeleri, kentsel yaşamları, yönetimsel yapılanmaları, kentleşme dinamikleri ve kent planlama gelenekleri ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Mekân ile düşünce arasındaki ilişkinin, antik Çin toplumunun özelinde aktarıldığı. çalışmada Çin’de bir gelişim seyri geçiren antik kentlerin dönemselliğine vurgu yapılmaktadır.