Bu dikkat çekici çalışmasında Metin Önal Mengüşoğlu emanete verilemeyecek yegâne olgunun düşünme melekesi olduğunu; insanların bu meleke ile ‘tab edilmiş, tabiata dâhil kılınmış, kaderi belirlenmiş eşya’dan/varlıklardan’ ayrıldığını ifade ediyor. Yazar, ayrıca insanın amellerinin yaratıcısı olduğunu tekrar hatırlatıyor. Bu kitapta da okur, yazarın düşünsel gelişimine vesile olan kitaplardan ve yazarlardan izler bulacaktır. Mengüşoğlu, Kur’ân’da geçen düşünme eksenli kelime ve kavramların içeriklerini de açıklıyor. İlâhi Kelam’daki ‘Ne kadar az düşünüyorsunuz!’ uyarısını hatırlatarak düşünme eyleminin yerleştirilebileceği çerçeveyi çiziyor.
Düşünmek Farzdır, bulanıklaştırılmış, tahrif edilmiş kavramları aslî anlamları çerçevesinde yeniden ele almanın önemine dikkat çekişiyle farklılaşıyor. Eser, aynı zamanda Türkiye’deki yerleşik Müslümanlık anlayışında süreklilik arz eden çıkmazları sürükleyici, aydınlatıcı ve zaman zaman dokunaklı bir anlatımla ele alıyor.
Bu dikkat çekici çalışmasında Metin Önal Mengüşoğlu emanete verilemeyecek yegâne olgunun düşünme melekesi olduğunu; insanların bu meleke ile ‘tab edilmiş, tabiata dâhil kılınmış, kaderi belirlenmiş eşya’dan/varlıklardan’ ayrıldığını ifade ediyor. Yazar, ayrıca insanın amellerinin yaratıcısı olduğunu tekrar hatırlatıyor. Bu kitapta da okur, yazarın düşünsel gelişimine vesile olan kitaplardan ve yazarlardan izler bulacaktır. Mengüşoğlu, Kur’ân’da geçen düşünme eksenli kelime ve kavramların içeriklerini de açıklıyor. İlâhi Kelam’daki ‘Ne kadar az düşünüyorsunuz!’ uyarısını hatırlatarak düşünme eyleminin yerleştirilebileceği çerçeveyi çiziyor.
Düşünmek Farzdır, bulanıklaştırılmış, tahrif edilmiş kavramları aslî anlamları çerçevesinde yeniden ele almanın önemine dikkat çekişiyle farklılaşıyor. Eser, aynı zamanda Türkiye’deki yerleşik Müslümanlık anlayışında süreklilik arz eden çıkmazları sürükleyici, aydınlatıcı ve zaman zaman dokunaklı bir anlatımla ele alıyor.