“Alnımdan kan akarak yere serileceğim, Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar. Vatan benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir. Bir Talat gider, bin Talat yetişir!”
Bu sözleriyle tarihe geçen ve bir bakıma başına gelebilecekleri tahmin eden, Osmanlı’nın son sadrazamlarından, İttihat ve Terakki’nin önemli isimlerinden birisi olan Talat Paşa, devletin en çetrefilli dönemlerinde tarih sahnesinde yer almış, günahı ve sevabıyla çeşitli görevler yapmış tarihi bir karakterdir.
Pek çok emsali gibi o da tartışılan isimlerden birisidir ve tartışılmaya da devam edecektir. Ancak tartışılmayacak bir şeyi varsa, o da, Almanya’da Tehliryan/Tayliryan adlı Ermeni bir terörist tarafından suikasta uğraması ve hayatını kaybetmesidir. Üstelik Almanya mahkemeleri, bir Türk devlet adamını sokak ortasında kahpece öldüren bu kişiyi serbest bırakmıştır.
Eski bir İttihatçı olan Arif Cemil, Talat Paşa’nın Almanya günlerini ve uğradığı suikastı bir belgesel roman üslubuyla anlatıyor.
“Alnımdan kan akarak yere serileceğim, Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar. Vatan benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir. Bir Talat gider, bin Talat yetişir!”
Bu sözleriyle tarihe geçen ve bir bakıma başına gelebilecekleri tahmin eden, Osmanlı’nın son sadrazamlarından, İttihat ve Terakki’nin önemli isimlerinden birisi olan Talat Paşa, devletin en çetrefilli dönemlerinde tarih sahnesinde yer almış, günahı ve sevabıyla çeşitli görevler yapmış tarihi bir karakterdir.
Pek çok emsali gibi o da tartışılan isimlerden birisidir ve tartışılmaya da devam edecektir. Ancak tartışılmayacak bir şeyi varsa, o da, Almanya’da Tehliryan/Tayliryan adlı Ermeni bir terörist tarafından suikasta uğraması ve hayatını kaybetmesidir. Üstelik Almanya mahkemeleri, bir Türk devlet adamını sokak ortasında kahpece öldüren bu kişiyi serbest bırakmıştır.
Eski bir İttihatçı olan Arif Cemil, Talat Paşa’nın Almanya günlerini ve uğradığı suikastı bir belgesel roman üslubuyla anlatıyor.