İmam Ebu Hanife derin ilmi muvazeneleriyle İslam ümmetini en fazla etkileyen âlimlerden birisidir. İslam Mezheplerinin daha yeni teşekküle başladığı h. 1. yüzyılda Ehl-i sünnet itikadını savunmuştur. O “akait ilminin kelama dönüşme sürecinin başı” diyebileceğimiz bu dönemde akaide dair bazı eserler te'lif ederek Sünnî itikadının şekil bulmasında çok önemli adımlar atmıştır. Fakat onun eserleri, bütün ilk dönem eserlerinde olduğu gibi, konulara göre tasnif edilmemiş ve kısa risaleler şeklinde olmuştur. Genelde o dönemde tartışılan tevhit, iman tarifi ve mürtekib-i kebirenin durumu gibi konulara daha fazla yer vermiştir. Dolayısıyla daha sonra sistemleşen kelam sistemi metoduyla telif edilmiş eserlerden de farklı olmuşlardır. Ancak ondan yaklaşık 2 asır sonra Maveraunnehir bölgesinde faaliyet gösteren İmam Matüridî onun itikadî görüşlerini sistematik bir kelam ekolüne çevirmiştir.
İşte elinizdeki bu eserde İmam Ebu Hanife'nin itikadî görüşlerinin Matüridî'ye kadar uzanan süreci ve Matüridî'nin düşünceleriyle sitemli bir kelam ekolüne nasıl dönüştüğü ele alınmıştır.
İmam Ebu Hanife derin ilmi muvazeneleriyle İslam ümmetini en fazla etkileyen âlimlerden birisidir. İslam Mezheplerinin daha yeni teşekküle başladığı h. 1. yüzyılda Ehl-i sünnet itikadını savunmuştur. O “akait ilminin kelama dönüşme sürecinin başı” diyebileceğimiz bu dönemde akaide dair bazı eserler te'lif ederek Sünnî itikadının şekil bulmasında çok önemli adımlar atmıştır. Fakat onun eserleri, bütün ilk dönem eserlerinde olduğu gibi, konulara göre tasnif edilmemiş ve kısa risaleler şeklinde olmuştur. Genelde o dönemde tartışılan tevhit, iman tarifi ve mürtekib-i kebirenin durumu gibi konulara daha fazla yer vermiştir. Dolayısıyla daha sonra sistemleşen kelam sistemi metoduyla telif edilmiş eserlerden de farklı olmuşlardır. Ancak ondan yaklaşık 2 asır sonra Maveraunnehir bölgesinde faaliyet gösteren İmam Matüridî onun itikadî görüşlerini sistematik bir kelam ekolüne çevirmiştir.
İşte elinizdeki bu eserde İmam Ebu Hanife'nin itikadî görüşlerinin Matüridî'ye kadar uzanan süreci ve Matüridî'nin düşünceleriyle sitemli bir kelam ekolüne nasıl dönüştüğü ele alınmıştır.