Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisindeki tüm yayınlar çevriyazı ve sadeleştirme kalıbında hazırlanmıştır. Ayrıca, giriş bölümlerinde konusunda uzmanlar tarafından kaleme alınmış kapsamlı makaleler yer almaktadır.
"Ebu'l-'Ala felsefe ve ahlakta Ömer Hayyam'dan yüksekti. İki dahi meslek itibariyle birbirinden farklıydılar. Ömer Hayyam hikemiyatı zevkiyat ve acı istihza vadisine döktü. Ebu'l-'Ala bilakis hikemiyatını mahrumiyet ve inzivada, alemden nefrette buldu. Ömer Hayyam avamın anlayabileceği bir dil ile şiir söyledi. Ebu'l-'Ala ise fikirlerini ifade ederken dildeki kudretini de göstermek istedi. Hatta bu yolda pek ziyade ileri gitti. Onun için söylediği şiirler çoğunlukla muğlaktır. Hayyam kadar avamın fikrini okşayamadı. Ebu'l-'Ala'nın halktan nefreti, kırk beş sene zühdünün eseri olarak et vesaire yememesi, evlenmek ve evlat yetiştirmek aleyhinde bulunması bütün felsefesine hakim olmuştu."
Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisindeki tüm yayınlar çevriyazı ve sadeleştirme kalıbında hazırlanmıştır. Ayrıca, giriş bölümlerinde konusunda uzmanlar tarafından kaleme alınmış kapsamlı makaleler yer almaktadır.
"Ebu'l-'Ala felsefe ve ahlakta Ömer Hayyam'dan yüksekti. İki dahi meslek itibariyle birbirinden farklıydılar. Ömer Hayyam hikemiyatı zevkiyat ve acı istihza vadisine döktü. Ebu'l-'Ala bilakis hikemiyatını mahrumiyet ve inzivada, alemden nefrette buldu. Ömer Hayyam avamın anlayabileceği bir dil ile şiir söyledi. Ebu'l-'Ala ise fikirlerini ifade ederken dildeki kudretini de göstermek istedi. Hatta bu yolda pek ziyade ileri gitti. Onun için söylediği şiirler çoğunlukla muğlaktır. Hayyam kadar avamın fikrini okşayamadı. Ebu'l-'Ala'nın halktan nefreti, kırk beş sene zühdünün eseri olarak et vesaire yememesi, evlenmek ve evlat yetiştirmek aleyhinde bulunması bütün felsefesine hakim olmuştu."