“Herkes seni, bizzat kendi kadar, tanır Efruzcuğum! Bugün hiç kimse sana yabancı değildir çünkü sen ‘hepimiz’ değilsen bile ‘hepimizden bir parça’sın...”
Efruz Bey’in merkeze alındığı beş farklı hikâyeden oluşan romanda II. Meşrutiyet’in ilanını izleyen dönemin hareketli siyasal ve kültürel ortamı tüm canlılığıyla gözler önüne serilir. Ömer Seyfettin başkahraman Efruz Bey’in özgürlük, Türkçülük, serbest girişimcilik, eğitim sistemi ve dil meselelerine dair düşünceleri üzerinden dönemin farklı ideolojilerini ve onların taraftarlarını mizahi bir dille eleştirir. Her ne kadar zaman, mekân ve konular değişmiş olsa da günümüzden tam yüz yıl önce yazılmış olan bu küçük romanda dile getirilen eleştiriler günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Mevcut durumun değişen dengelerinden faydalanmaya çalışan ve “günün adamı” olarak niteleyebileceğimiz Efruz Bey romanın tefrika edilmeye başlanmasından yüz yıl sonra bugün hâlâ içimizden biri hâlâ “hepimizden bir parça”dır.
“Herkes seni, bizzat kendi kadar, tanır Efruzcuğum! Bugün hiç kimse sana yabancı değildir çünkü sen ‘hepimiz’ değilsen bile ‘hepimizden bir parça’sın...”
Efruz Bey’in merkeze alındığı beş farklı hikâyeden oluşan romanda II. Meşrutiyet’in ilanını izleyen dönemin hareketli siyasal ve kültürel ortamı tüm canlılığıyla gözler önüne serilir. Ömer Seyfettin başkahraman Efruz Bey’in özgürlük, Türkçülük, serbest girişimcilik, eğitim sistemi ve dil meselelerine dair düşünceleri üzerinden dönemin farklı ideolojilerini ve onların taraftarlarını mizahi bir dille eleştirir. Her ne kadar zaman, mekân ve konular değişmiş olsa da günümüzden tam yüz yıl önce yazılmış olan bu küçük romanda dile getirilen eleştiriler günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Mevcut durumun değişen dengelerinden faydalanmaya çalışan ve “günün adamı” olarak niteleyebileceğimiz Efruz Bey romanın tefrika edilmeye başlanmasından yüz yıl sonra bugün hâlâ içimizden biri hâlâ “hepimizden bir parça”dır.