‘‘Her şeyden önce plan!
Nuh Peygamber gemisini yapmaya başladığı zaman yağmur henüz başlamamıştı.’’
Features Corp.
Türkiye’nin 1960’ta planlı politikayı kabul etmesiyle birlikte eğitim literatüründe plan ve politika kavramları kendisini hissettirmeye başlamıştır.1961 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nın kurulmasıyla birlikte ülkemiz, kalkınma doğrultusunda hemen hemen her sektörde hedefler belirlemeye ve bu hedefleri gerçekleştirmeye yönelik hem orta hem de uzun vadede plan yapmaya başlamıştır. Plan ve politikaların işlevselliğinde devamlılık ve süreklilik önem arz etmektedir.
Kalkınma planları hemen hemen her sektörü içerse de bu kitapta sadece eğitim planlaması, politikası ve ekonomisi konuları çerçevesinde bölümler hazırlanmıştır. Türkiye’de eğitim planlama ve politikasına yönelik yaşanılan süreçler ele alınmadan önce konunun teorik olarak anlaşılırlığının artırılması için konular kuramsal boyutta incelenmiş, ardından her bölüm uygulama boyutuyla ele aldığı konuyu tartışmıştır. Planlama kavramının bitimsiz bir süreci içerdiği, bugünün ve geçmişin verilerinden yola çıkıp geleceği inşa etmek olduğu düşünülürse, yazılan her kaynağın değeri daha kolay anlaşılacaktır. Bölüm yazarlarının her birinin öğrencilikten akademisyenliğe giden süreçte planlama, ekonomi ve politika disiplinleriyle yollarının kesişmiş olması, eğitim almaları ve gönül vermeleri bölümlerin değerini daha da artırmaktadır. Unutmayalım ki ya planladığımız geleceği yaşayacağız ya da bize sunulanı…
‘‘Her şeyden önce plan!
Nuh Peygamber gemisini yapmaya başladığı zaman yağmur henüz başlamamıştı.’’
Features Corp.
Türkiye’nin 1960’ta planlı politikayı kabul etmesiyle birlikte eğitim literatüründe plan ve politika kavramları kendisini hissettirmeye başlamıştır.1961 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nın kurulmasıyla birlikte ülkemiz, kalkınma doğrultusunda hemen hemen her sektörde hedefler belirlemeye ve bu hedefleri gerçekleştirmeye yönelik hem orta hem de uzun vadede plan yapmaya başlamıştır. Plan ve politikaların işlevselliğinde devamlılık ve süreklilik önem arz etmektedir.
Kalkınma planları hemen hemen her sektörü içerse de bu kitapta sadece eğitim planlaması, politikası ve ekonomisi konuları çerçevesinde bölümler hazırlanmıştır. Türkiye’de eğitim planlama ve politikasına yönelik yaşanılan süreçler ele alınmadan önce konunun teorik olarak anlaşılırlığının artırılması için konular kuramsal boyutta incelenmiş, ardından her bölüm uygulama boyutuyla ele aldığı konuyu tartışmıştır. Planlama kavramının bitimsiz bir süreci içerdiği, bugünün ve geçmişin verilerinden yola çıkıp geleceği inşa etmek olduğu düşünülürse, yazılan her kaynağın değeri daha kolay anlaşılacaktır. Bölüm yazarlarının her birinin öğrencilikten akademisyenliğe giden süreçte planlama, ekonomi ve politika disiplinleriyle yollarının kesişmiş olması, eğitim almaları ve gönül vermeleri bölümlerin değerini daha da artırmaktadır. Unutmayalım ki ya planladığımız geleceği yaşayacağız ya da bize sunulanı…