Bu kitap, eğitim kurumunun son birkaç yüzyılda geçirdiği dönüşümü anlama çabasının bir ürünüdür. E. Gellner’in ulus-devletin meşru eğitim tekeline sahip olduğu tezi ile E. Durkheim’ın devletin ahlâkî disiplinin en kusursuz organı olduğu tezi modern toplumlarda devletin eğitim aracılığıyla değer belirlemede başat konumda olduğunu gösteriyor. Modernitede devletin bu başat konumunu dikkate alarak, modernleşme, post-modernleşme ve küreselleşme olguları gibi büyük dönüşümler bağlamında siyasal sosyalleşme, vatandaşlık eğitimi ve değerler eğitiminin karakteristik özelliklerini ortaya çıkarmaya ve bu özelliklerin Türkiye’de ve dünyada XXI. yüzyılda hangi yönde değişim eğilimi gösterdiğini nedenleriyle birlikte anlamaya çalışıyoruz. Bu yönüyle kitap, eğitim olgusunun ve eğitim kurumunun bir resmini ortaya koymanın ötesinde, eğitim üzerine bir düşünme etkinliği olma özelliğine sahiptir ve okuyucuyu bu düşünme etkinliğine ortak olmaya dâvet etmektedir.
Bu kitap, eğitim kurumunun son birkaç yüzyılda geçirdiği dönüşümü anlama çabasının bir ürünüdür. E. Gellner’in ulus-devletin meşru eğitim tekeline sahip olduğu tezi ile E. Durkheim’ın devletin ahlâkî disiplinin en kusursuz organı olduğu tezi modern toplumlarda devletin eğitim aracılığıyla değer belirlemede başat konumda olduğunu gösteriyor. Modernitede devletin bu başat konumunu dikkate alarak, modernleşme, post-modernleşme ve küreselleşme olguları gibi büyük dönüşümler bağlamında siyasal sosyalleşme, vatandaşlık eğitimi ve değerler eğitiminin karakteristik özelliklerini ortaya çıkarmaya ve bu özelliklerin Türkiye’de ve dünyada XXI. yüzyılda hangi yönde değişim eğilimi gösterdiğini nedenleriyle birlikte anlamaya çalışıyoruz. Bu yönüyle kitap, eğitim olgusunun ve eğitim kurumunun bir resmini ortaya koymanın ötesinde, eğitim üzerine bir düşünme etkinliği olma özelliğine sahiptir ve okuyucuyu bu düşünme etkinliğine ortak olmaya dâvet etmektedir.