Ekim: Uzun Pazar

Stok Kodu:
9786257370387
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
319
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Orijinal Adı:
Octobre Long Dimanche
Kategori:
%24 indirimli
150,00TL
114,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,93TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786257370387
952214
Ekim: Uzun Pazar
Ekim: Uzun Pazar
114.00

Bir adam. Artık yok...

Yayınlandığı günden bu yana büyülü gerçekçiliğin ve modern Avrupa edebiyatının gizli başyapıtlarından biri olarak kabul edilen Ekim: Uzun Pazar, benliğini adım adım yitiren bir adamın öyküsüdür. Kayıp giden yaşantısını kayıtsız, dingin bir su gibi izlerken istediği tek şey, zamanın ve kaderin girdabında boğulmamaktır. Artık hareket etmeyi de bırakarak bir çeşit uyuşukluğa, belki de Antik Yunan filozoflarının mutluluk diye adlandırdığı o edebi istirahate kavuşmayı bekler ve bu gündüz düşlerinin ortasında karşısındakiler ondan kim olmasını isterse ona dönüşerek, "yaşamaktan ziyade başkaları tarafından yaşanıp yaşanmadığını" sorgular durur.

Cortázar'ın "Okurken boğulacak gibi oldum, nefes almaya çabalarken, geçmişi gözlerinin önünden geçen, geleceğiyse un ufak olup küle ve sessizliğe bürünen, neredeyse ölmek üzere olan birinin yaşayacağı nostalji hissinin altında ezildim. Bu his saatlerce beni tutsak etti ve kral kanı taşıyan bir yazar keşfettiğim düşüncesiyle dehşete kapılarak dondum kaldım," satırlarıyla selamladığı Guy Vaes'ten, Ulysses'in, varlığını ardında en ufak iz bırakmamacasına ortadan kaldıran o hummalı, içsel yolculuğuna atıfta bulunan ödüllü bir mücevher...

"Ekim düşüş demektir. Baudelaire'in de korktuğu soğuk karanlıklara dalışın habercisidir. Benim gibi iflah olmaz bir tedirgine varlığın sarsılmasını, benliğin marazi bir şekilde çözülüp dağılmasını çağrıştırır."

Bir adam. Artık yok...

Yayınlandığı günden bu yana büyülü gerçekçiliğin ve modern Avrupa edebiyatının gizli başyapıtlarından biri olarak kabul edilen Ekim: Uzun Pazar, benliğini adım adım yitiren bir adamın öyküsüdür. Kayıp giden yaşantısını kayıtsız, dingin bir su gibi izlerken istediği tek şey, zamanın ve kaderin girdabında boğulmamaktır. Artık hareket etmeyi de bırakarak bir çeşit uyuşukluğa, belki de Antik Yunan filozoflarının mutluluk diye adlandırdığı o edebi istirahate kavuşmayı bekler ve bu gündüz düşlerinin ortasında karşısındakiler ondan kim olmasını isterse ona dönüşerek, "yaşamaktan ziyade başkaları tarafından yaşanıp yaşanmadığını" sorgular durur.

Cortázar'ın "Okurken boğulacak gibi oldum, nefes almaya çabalarken, geçmişi gözlerinin önünden geçen, geleceğiyse un ufak olup küle ve sessizliğe bürünen, neredeyse ölmek üzere olan birinin yaşayacağı nostalji hissinin altında ezildim. Bu his saatlerce beni tutsak etti ve kral kanı taşıyan bir yazar keşfettiğim düşüncesiyle dehşete kapılarak dondum kaldım," satırlarıyla selamladığı Guy Vaes'ten, Ulysses'in, varlığını ardında en ufak iz bırakmamacasına ortadan kaldıran o hummalı, içsel yolculuğuna atıfta bulunan ödüllü bir mücevher...

"Ekim düşüş demektir. Baudelaire'in de korktuğu soğuk karanlıklara dalışın habercisidir. Benim gibi iflah olmaz bir tedirgine varlığın sarsılmasını, benliğin marazi bir şekilde çözülüp dağılmasını çağrıştırır."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat