Ne yaşanmıştı da kendi ümüğünü sıkmak, urgana geçirmek istemiş, intiharına övgüler düzmüştü. Tüm ömrünü bir güne sığdıracak kadar sabırsız ve tükenmiş halde bir banka oturmuş, düş kurmuyor fakat güpegündüz adeta astral seyahat ediyordu. Gittiği bir şehir de yoktu, düşlerinin ardına bir ip bağlıydı onun. Olsa olsa teslim olmakla teslim etmek
arasında bir sınır ihlaliydi.
Bedeni gülümsemeyen bir yontuydu artık. Şüphe yoktu, teşhisini koymuş, yıllar yılı savurup ötelediği şeyler, bir yay gibi gerilip birdenbire geri dönmüş onun üzerine yığılmışlardı. Artık zamanın ve mekânın kıymeti kalmamıştı. Onu karların altından çıkarmaya çığlığının yetmeyeceğini biliyordu. Evet dudaklarını susturmuş, ellerini kürekbellemişti. Belki de bu yüzden, bir an sızıntısıyla yüzleşmek istemiş, onu askerlik şubesinin önüne götürecek otobüse binivermişti
Ne yaşanmıştı da kendi ümüğünü sıkmak, urgana geçirmek istemiş, intiharına övgüler düzmüştü. Tüm ömrünü bir güne sığdıracak kadar sabırsız ve tükenmiş halde bir banka oturmuş, düş kurmuyor fakat güpegündüz adeta astral seyahat ediyordu. Gittiği bir şehir de yoktu, düşlerinin ardına bir ip bağlıydı onun. Olsa olsa teslim olmakla teslim etmek
arasında bir sınır ihlaliydi.
Bedeni gülümsemeyen bir yontuydu artık. Şüphe yoktu, teşhisini koymuş, yıllar yılı savurup ötelediği şeyler, bir yay gibi gerilip birdenbire geri dönmüş onun üzerine yığılmışlardı. Artık zamanın ve mekânın kıymeti kalmamıştı. Onu karların altından çıkarmaya çığlığının yetmeyeceğini biliyordu. Evet dudaklarını susturmuş, ellerini kürekbellemişti. Belki de bu yüzden, bir an sızıntısıyla yüzleşmek istemiş, onu askerlik şubesinin önüne götürecek otobüse binivermişti