İnsanoğlu, bedeni ihtiyaçlarını gidermek ve dünyevi rahatlığını sağlamak için dünyaya gelmiş değildir; hayattaki temel gaye aklî ve ruhî hayatı geliştirmektir. Ancak dünya ve ahiret saadetini kazanabilmek için bedeni ve dünyevi ihtiyaçların da meşru ölçüler içerisinde karşılanması gerekmektedir. Konuşanların bilenlerden; bilenlerin amel edenlerden daha çok olduğu bir zamanda kişinin başkalarına ahlâkî telkinde bulunmadan önce kendi nefsine öğüt vermesi, erdemli
bir hayatı fiilen yaşayarak numune-i imtisal olması önem arz etmektedir. Hikmetli söz insanları etkiler. Ancak bundan daha önemlisi hikmetli davranmaktır. Zira lisan-ı hâl, lisan-ı kalden daha ziyade müessirdir.
Günümüz insanının en çok ihtiyaç duyduğu şey, doğru anlayış ve düşünceye, doğru fiil ve davranışların eşlik etmesidir. Bu bağlamda meşhur belagât bilgini Ebu Muhammed Abdullah b. el-Mukaffa’ya ait olan el-Edebu’s- sağir ve el- Edebu’l-kebîr, hikmetli söz ve davranışın beraberliğine vurgu yapan son derece kıymetli iki eserdir. Her iki eser birleştirilip bir eser şeklinde neşredildiğinden biz de onun aynı şekilde tercüme edilmesinin doğru olacağını düşündük.
İnsanoğlu, bedeni ihtiyaçlarını gidermek ve dünyevi rahatlığını sağlamak için dünyaya gelmiş değildir; hayattaki temel gaye aklî ve ruhî hayatı geliştirmektir. Ancak dünya ve ahiret saadetini kazanabilmek için bedeni ve dünyevi ihtiyaçların da meşru ölçüler içerisinde karşılanması gerekmektedir. Konuşanların bilenlerden; bilenlerin amel edenlerden daha çok olduğu bir zamanda kişinin başkalarına ahlâkî telkinde bulunmadan önce kendi nefsine öğüt vermesi, erdemli
bir hayatı fiilen yaşayarak numune-i imtisal olması önem arz etmektedir. Hikmetli söz insanları etkiler. Ancak bundan daha önemlisi hikmetli davranmaktır. Zira lisan-ı hâl, lisan-ı kalden daha ziyade müessirdir.
Günümüz insanının en çok ihtiyaç duyduğu şey, doğru anlayış ve düşünceye, doğru fiil ve davranışların eşlik etmesidir. Bu bağlamda meşhur belagât bilgini Ebu Muhammed Abdullah b. el-Mukaffa’ya ait olan el-Edebu’s- sağir ve el- Edebu’l-kebîr, hikmetli söz ve davranışın beraberliğine vurgu yapan son derece kıymetli iki eserdir. Her iki eser birleştirilip bir eser şeklinde neşredildiğinden biz de onun aynı şekilde tercüme edilmesinin doğru olacağını düşündük.