Ne zaman üzülsem, yüreğim daralsa annesinin kucağına sığınan küçük bir çocuk gibi Trilye'ye atarım kendimi. Hırçın dalgaların kıyıyı döverken çıkardığı sesler pastoral bir senfoni gibi gelir bana. O zaman kendimi sahibinin elinden gökyüzüne doğru salınan bir güvercin gibi öylesine özgür ve keyifli hissederim ki, bu keyfi başka hiç kimse, hiçbir yerde hissedemez. Bu kuytu kasaba benim “Saklı Cennet”imdir.
Ne zaman üzülsem, yüreğim daralsa annesinin kucağına sığınan küçük bir çocuk gibi Trilye'ye atarım kendimi. Hırçın dalgaların kıyıyı döverken çıkardığı sesler pastoral bir senfoni gibi gelir bana. O zaman kendimi sahibinin elinden gökyüzüne doğru salınan bir güvercin gibi öylesine özgür ve keyifli hissederim ki, bu keyfi başka hiç kimse, hiçbir yerde hissedemez. Bu kuytu kasaba benim “Saklı Cennet”imdir.