“Bilmem neden? Bu gece garip duygularla doluyum. Bugünlerde bir önsezi, aramızda pek o kadar uzun olmayan mesafenin uzayacağını… Hatta sonsuzluğun susmuş karanlıklarına kadar yuvarlanacağını bana anlatmak istiyor. Bu akşam mehtap; tüfek seslerinin ve top gümbürtülerinin daldığı geçici sessizliği merak ederek, bütün tepeleri, bütün vadileri yaldızlarken, Kanlıtepe’nin ayak toprağına yüz süren Akdeniz’in gökyüzünü andıran gözlerinden acaba ne yürek parçalayıcı feryatlar koparacaktır.”
Ölünceye kadar senin olan Semih’in
Mayası bu topraklarda yoğrulmuş her vatan evladının kalbine en derinden tesir edecek üç farklı hikâyeyi okurken, İstanbul’dan Çanakkale’ye uzanan yolculukta; hasret, kahramanlık, sadakat kavramlarının derin muhtevasını iliklerinize kadar hissedecek, yaşanmış hadiseler temelinde yazarın ustaca kurguladığı öykülerle Türk’ün son bağımsızlık destanını yeniden keşfedeceksiniz.
Türker Alpertonga
“Bilmem neden? Bu gece garip duygularla doluyum. Bugünlerde bir önsezi, aramızda pek o kadar uzun olmayan mesafenin uzayacağını… Hatta sonsuzluğun susmuş karanlıklarına kadar yuvarlanacağını bana anlatmak istiyor. Bu akşam mehtap; tüfek seslerinin ve top gümbürtülerinin daldığı geçici sessizliği merak ederek, bütün tepeleri, bütün vadileri yaldızlarken, Kanlıtepe’nin ayak toprağına yüz süren Akdeniz’in gökyüzünü andıran gözlerinden acaba ne yürek parçalayıcı feryatlar koparacaktır.”
Ölünceye kadar senin olan Semih’in
Mayası bu topraklarda yoğrulmuş her vatan evladının kalbine en derinden tesir edecek üç farklı hikâyeyi okurken, İstanbul’dan Çanakkale’ye uzanan yolculukta; hasret, kahramanlık, sadakat kavramlarının derin muhtevasını iliklerinize kadar hissedecek, yaşanmış hadiseler temelinde yazarın ustaca kurguladığı öykülerle Türk’ün son bağımsızlık destanını yeniden keşfedeceksiniz.
Türker Alpertonga