Bu kitap, iki önemli düşünürün kaleminden çıkan iki değerli makaleden oluşmaktadır. İlk bölümde yer alan Stephen Hymer’ın “Emperyalizmin Kumdaki Ayak İzi: Robinson Crusoe” adlı makalesi, Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe romanını Marksist bir perspektifle ele alıp ilkel sermaye birikiminin izini sürüyor.
Crusoe’nun deneyimleri aracılığıyla kapitalizmin ve emperyalizmin erken belirtilerini inceleyen Hymer, sahilde bırakılan ayak izlerini bir metafor olarak kullanarak, kapitalizmin temel taşlarını, bir adanın sınırlı kaynakları ve rekabetin vahşi doğası üzerinden örnekliyor ve sermaye birikiminin nasıl zor kullanmaya ve talana dayandığını gözler önüne seriyor.
Öte yandan Albert Einstein, “Neden Sosyalizm?” adlı makalesinde, toplumun yararı için değil, kâr elde etmek için üretimi teşvik eden kapitalizmin “kötülüklerin kaynağı” olduğunu açıklarken, sosyalist planlı ekonominin, insanlığın kolektif iyiliği için neden gerekli olduğunu ortaya koyuyor.
Hem kapitalizmin gelişimini anlama hem de sosyalizmin insanlığa nasıl hizmet edebileceğini düşünme imkanı sunan her iki makale de, tartışmalara ışık tutan temel kavramları basitçe açıklayan değerli birer kaynaktır.
Bu kitap, iki önemli düşünürün kaleminden çıkan iki değerli makaleden oluşmaktadır. İlk bölümde yer alan Stephen Hymer’ın “Emperyalizmin Kumdaki Ayak İzi: Robinson Crusoe” adlı makalesi, Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe romanını Marksist bir perspektifle ele alıp ilkel sermaye birikiminin izini sürüyor.
Crusoe’nun deneyimleri aracılığıyla kapitalizmin ve emperyalizmin erken belirtilerini inceleyen Hymer, sahilde bırakılan ayak izlerini bir metafor olarak kullanarak, kapitalizmin temel taşlarını, bir adanın sınırlı kaynakları ve rekabetin vahşi doğası üzerinden örnekliyor ve sermaye birikiminin nasıl zor kullanmaya ve talana dayandığını gözler önüne seriyor.
Öte yandan Albert Einstein, “Neden Sosyalizm?” adlı makalesinde, toplumun yararı için değil, kâr elde etmek için üretimi teşvik eden kapitalizmin “kötülüklerin kaynağı” olduğunu açıklarken, sosyalist planlı ekonominin, insanlığın kolektif iyiliği için neden gerekli olduğunu ortaya koyuyor.
Hem kapitalizmin gelişimini anlama hem de sosyalizmin insanlığa nasıl hizmet edebileceğini düşünme imkanı sunan her iki makale de, tartışmalara ışık tutan temel kavramları basitçe açıklayan değerli birer kaynaktır.