Satürn’ün beyaz uydusu Enceladus’tan bir uzay gemisi kalkıyor. Bir politikacı, bir psikolog ve mutant bir kediden oluşan yolcular, olağanüstü bir maceraya sürüklendiklerinin farkında değiller.
İnsanların artık tek gezegende yaşadıkları zamanların gerilerde kaldığı uzak bir gelecekte, yirmi beşinci yüzyılın sonlarında geçiyor Enceladus Kıyameti. Tehlike, şiddet ve kötülük kavramlarından uzak şekilde evrimleşmiş Dünyadışı bir türün insanlığı anlama ve kendince iyileştirme çabasını anlatan, heyecan dozu hayli yüksek ve şaşırtıcı bir uzay macerası...
“Öylesine tektipleşmiş ve kırılganlaşmıştık ki en ufak bir değişikliğe dahi direnç gösteremeyecek hale gelmiştik. Duygularımız körelmiş, algılarımız zayıflamıştı. Korkumuz, sevincimiz, hiçbir şeyimiz kalmamıştı. Tüm insanlık, doğumundan ölümüne kadar her gün yapay antidepresanlarla yaşıyordu.”
Satürn’ün beyaz uydusu Enceladus’tan bir uzay gemisi kalkıyor. Bir politikacı, bir psikolog ve mutant bir kediden oluşan yolcular, olağanüstü bir maceraya sürüklendiklerinin farkında değiller.
İnsanların artık tek gezegende yaşadıkları zamanların gerilerde kaldığı uzak bir gelecekte, yirmi beşinci yüzyılın sonlarında geçiyor Enceladus Kıyameti. Tehlike, şiddet ve kötülük kavramlarından uzak şekilde evrimleşmiş Dünyadışı bir türün insanlığı anlama ve kendince iyileştirme çabasını anlatan, heyecan dozu hayli yüksek ve şaşırtıcı bir uzay macerası...
“Öylesine tektipleşmiş ve kırılganlaşmıştık ki en ufak bir değişikliğe dahi direnç gösteremeyecek hale gelmiştik. Duygularımız körelmiş, algılarımız zayıflamıştı. Korkumuz, sevincimiz, hiçbir şeyimiz kalmamıştı. Tüm insanlık, doğumundan ölümüne kadar her gün yapay antidepresanlarla yaşıyordu.”