“İstedim ki, Endülüs’ü gezenler benim hissettiklerimi hissetsin, yaklaşık dokuz asırlık bir uygarlığın izlerini sürerken kulağıma dolan ezgileri, dudağımdan dökülen şiirleri dinlesin.” Müslüman dünyayla Hıristiyan dünyanın her bakımdan bir araya geldiği, kaynaştığı, yüz yıllarca iç içe geçtiği bir yer: Endülüs. Haluk İnanıcı, bu hayranlık uyandırıcı coğrafyada klasik gezi formu sınırları dışına çıkarak tarihî, sosyal ve kültürel doku içinde dolaşırken güzelliklerin içine gizlenmiş acıları hissediyor, taşların arkasını gözlüyor, söylencelere kulak kabartıyor, hayaller kuruyor. Endülüs’ü Farklı Gezmek adının hakkını tam manasıyla veren, bir geziyi aynı zamanda kültür ve tarih yolculuğuna dönüştüren, okuru kendi merak labirentine çeken özel bir kitap.
“İstedim ki, Endülüs’ü gezenler benim hissettiklerimi hissetsin, yaklaşık dokuz asırlık bir uygarlığın izlerini sürerken kulağıma dolan ezgileri, dudağımdan dökülen şiirleri dinlesin.” Müslüman dünyayla Hıristiyan dünyanın her bakımdan bir araya geldiği, kaynaştığı, yüz yıllarca iç içe geçtiği bir yer: Endülüs. Haluk İnanıcı, bu hayranlık uyandırıcı coğrafyada klasik gezi formu sınırları dışına çıkarak tarihî, sosyal ve kültürel doku içinde dolaşırken güzelliklerin içine gizlenmiş acıları hissediyor, taşların arkasını gözlüyor, söylencelere kulak kabartıyor, hayaller kuruyor. Endülüs’ü Farklı Gezmek adının hakkını tam manasıyla veren, bir geziyi aynı zamanda kültür ve tarih yolculuğuna dönüştüren, okuru kendi merak labirentine çeken özel bir kitap.