Müslümanların gerçekleştirmiş olduğu fetihlerin en önemlilerinden biri de Endülüs'ün fethidir. Emevîler döneminde gerçekleşen bu fetih hareketleri esnasında Afrika'nın kadîm halklarından biri olan Berberîler İslamiyet'i kabul ederek, fetih hareketlerine önemli derecede katkı sağlamıştır. Onlar ilk olarak Septe ve Tanca bölgelerinde yapılan fetih hareketlerine katıldıktan sonra, 92/711 yılında Târık b. Ziyâd komutasında İber Yarımadası'na girmişlerdir.
Endülüs'ün fethi ve bu bölgede inşa edilen medeniyet unsurları, 15 asırlık İslâm tarihi içinde güzîde bir yere sahiptir. Bu tarih içerisinde yaklaşık 800 yıl gibi büyük bir dönemi kapsayan Endülüs tarihi, sadece Müslümanlar açısından değil, burada yaşayan farklı dinî ve etnik unsurlar açısından da ayrı bir önem taşımaktadır. Bu etnik mozaiğin en önemli parçalarından biri de Berberîlerdir. Onların sahip olduğu bu önemli konum, Endülüs'ün siyasî, askerî, içtimaî ve dini alanlarına, hangi boyutta etki ettiklerinin bilinmesini gerekli kılmaktadır. Bu hususu merkeze alarak gerçekleştirilen bu çalışma, 800 yıllık Endülüs tarihini anlamamıza da önemli derecede katkı sağlayacaktır.
Müslümanların gerçekleştirmiş olduğu fetihlerin en önemlilerinden biri de Endülüs'ün fethidir. Emevîler döneminde gerçekleşen bu fetih hareketleri esnasında Afrika'nın kadîm halklarından biri olan Berberîler İslamiyet'i kabul ederek, fetih hareketlerine önemli derecede katkı sağlamıştır. Onlar ilk olarak Septe ve Tanca bölgelerinde yapılan fetih hareketlerine katıldıktan sonra, 92/711 yılında Târık b. Ziyâd komutasında İber Yarımadası'na girmişlerdir.
Endülüs'ün fethi ve bu bölgede inşa edilen medeniyet unsurları, 15 asırlık İslâm tarihi içinde güzîde bir yere sahiptir. Bu tarih içerisinde yaklaşık 800 yıl gibi büyük bir dönemi kapsayan Endülüs tarihi, sadece Müslümanlar açısından değil, burada yaşayan farklı dinî ve etnik unsurlar açısından da ayrı bir önem taşımaktadır. Bu etnik mozaiğin en önemli parçalarından biri de Berberîlerdir. Onların sahip olduğu bu önemli konum, Endülüs'ün siyasî, askerî, içtimaî ve dini alanlarına, hangi boyutta etki ettiklerinin bilinmesini gerekli kılmaktadır. Bu hususu merkeze alarak gerçekleştirilen bu çalışma, 800 yıllık Endülüs tarihini anlamamıza da önemli derecede katkı sağlayacaktır.