Çalışmamız, temelinde, yabancı sermayeli enerji yatırımlarının korunması ve bu yatırımlardan doğan uyuşmazlıkların çözümü konusuna odaklanmaktadır. Enerji yatırımları, enerjiye ilişkin faaliyetlerin temel vasıtası olması itibariyle, yatırımcılar ve yatırımı kabul eden devletler arasındaki denetim mücadelesinin şiddetlendiği alanlardan birini oluşturmaktadır. Ayrıca, enerji yatırım faaliyetlerinin sıklıkla iklim değişikliği, çevrenin korunması, sağlık ve güvenlik gibi konularla birlikte gündeme geliyor olması, enerji yatırımlarının ve bu yatırımlardan doğan uyuşmazlıkların, yatırımı kabul eden devletlerin ve uluslararası kamuoyunun gündemine taşınması sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla, enerji yatırımlarından doğan uyuşmazlıkların çözümünde başvurulan kurallar, yatırımı kabul eden devletler ve yatırımcılar bakımından olduğu kadar, yatırımı kabul eden devletlerin halkları ve uluslararası toplum bakımından da önem taşımaktadır. Uyuşmazlık süreçleri altında, devletler ve yatırımcılar arasındaki çekişme özelikle “yetki” ve “esasa uygulanacak hukuk” konuları üzerinde yoğunlaştığından, çalışmamız kapsamındaki inceleme de bu konular ekseninde gerçekleştirilmiştir.
Çalışmamız, temelinde, yabancı sermayeli enerji yatırımlarının korunması ve bu yatırımlardan doğan uyuşmazlıkların çözümü konusuna odaklanmaktadır. Enerji yatırımları, enerjiye ilişkin faaliyetlerin temel vasıtası olması itibariyle, yatırımcılar ve yatırımı kabul eden devletler arasındaki denetim mücadelesinin şiddetlendiği alanlardan birini oluşturmaktadır. Ayrıca, enerji yatırım faaliyetlerinin sıklıkla iklim değişikliği, çevrenin korunması, sağlık ve güvenlik gibi konularla birlikte gündeme geliyor olması, enerji yatırımlarının ve bu yatırımlardan doğan uyuşmazlıkların, yatırımı kabul eden devletlerin ve uluslararası kamuoyunun gündemine taşınması sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla, enerji yatırımlarından doğan uyuşmazlıkların çözümünde başvurulan kurallar, yatırımı kabul eden devletler ve yatırımcılar bakımından olduğu kadar, yatırımı kabul eden devletlerin halkları ve uluslararası toplum bakımından da önem taşımaktadır. Uyuşmazlık süreçleri altında, devletler ve yatırımcılar arasındaki çekişme özelikle “yetki” ve “esasa uygulanacak hukuk” konuları üzerinde yoğunlaştığından, çalışmamız kapsamındaki inceleme de bu konular ekseninde gerçekleştirilmiştir.