Siverek’in en yaşlı kadınlarından Hanım, kamyona yanaşarak:
“Sizin sorumlunuz kim.” dedi. Oradakiler Mehmet Hoca’yı gösterdiler. Yaşlı teyze bastonunun yardımıyla iki büklüm olmuş bedenini zorla Mehmet Hoca’nın yanına attı. Çevredekiler de işi bırakmış meraklı gözlerle neneye bakıyorlardı. Hanım, fistanının cebinden sarılı bir bez çıkardı. Bezi açtı. İçinde bir naylon poşet çıktı. Naylon poşeti de açtı. Onun içinden de sarılı ince bir yazma çıktı. Yazmayı da açtı. Yazmanın içinde biraz altın çıktı. Altınları avucuna koydu ve Mehmet Hoca’ya uzatarak:
“Al evladım. On yıldır biriktiriyordum. Bu benim kefen ve cenaze masrafı param. Adıyaman çok kötü olmuş, diyorlar al bunları sat, Adıyaman’a yardım götür. Gerekirse ben kefensiz de yatarım. Yeter ki Adıyamanlı çocuklar soğuktan donmasın.”
Siverek’in en yaşlı kadınlarından Hanım, kamyona yanaşarak:
“Sizin sorumlunuz kim.” dedi. Oradakiler Mehmet Hoca’yı gösterdiler. Yaşlı teyze bastonunun yardımıyla iki büklüm olmuş bedenini zorla Mehmet Hoca’nın yanına attı. Çevredekiler de işi bırakmış meraklı gözlerle neneye bakıyorlardı. Hanım, fistanının cebinden sarılı bir bez çıkardı. Bezi açtı. İçinde bir naylon poşet çıktı. Naylon poşeti de açtı. Onun içinden de sarılı ince bir yazma çıktı. Yazmayı da açtı. Yazmanın içinde biraz altın çıktı. Altınları avucuna koydu ve Mehmet Hoca’ya uzatarak:
“Al evladım. On yıldır biriktiriyordum. Bu benim kefen ve cenaze masrafı param. Adıyaman çok kötü olmuş, diyorlar al bunları sat, Adıyaman’a yardım götür. Gerekirse ben kefensiz de yatarım. Yeter ki Adıyamanlı çocuklar soğuktan donmasın.”