Doğuştan gelen özelliklerin “gen” denen aktif DNA dizilimleriyle kuşaktan kuşağa aktarıldığını biliyoruz. Fakat bilim insanları yakın zaman içerisinde, sonradan kazanılan özelliklerin de kuşaktan kuşağa aktarılabildiğini keşfettiler. Gelgelelim, tuhaf bir şey vardı: Sonradan kazanılan bu özellikler DNA dizilimlerinde bir değişikliğe yol açmıyor ama yine de sonraki kuşaklara aktarılabiliyordu. Çok geçmeden DNA dizilimleriyle bağlantılı ikincil enformasyon yapıları keşfedildi. Epigenetik sözcüğü işte bu yapıları ifade ediyor. Bu epigenetik “programlar”, genleri, hatta bir kromozomun tamamını “açıp kapatabiliyor”, çevre ile genom arasında ara halka görevi yapıyor.
Bernhard Kegel epigenetiğin sonuçlarını etraflıca ve ustaca betimliyor. Biyolojide etkileyici bir paradigma değişimine tanık olacaksınız.
“Berhard Kegel hücre çekirdeğinin içinde olup bitenleri öyle iyi anlatıyor ki, biyoloji bilmeyenler bile
konuyu anlayabiliyor.”
— Spiegel online
Doğuştan gelen özelliklerin “gen” denen aktif DNA dizilimleriyle kuşaktan kuşağa aktarıldığını biliyoruz. Fakat bilim insanları yakın zaman içerisinde, sonradan kazanılan özelliklerin de kuşaktan kuşağa aktarılabildiğini keşfettiler. Gelgelelim, tuhaf bir şey vardı: Sonradan kazanılan bu özellikler DNA dizilimlerinde bir değişikliğe yol açmıyor ama yine de sonraki kuşaklara aktarılabiliyordu. Çok geçmeden DNA dizilimleriyle bağlantılı ikincil enformasyon yapıları keşfedildi. Epigenetik sözcüğü işte bu yapıları ifade ediyor. Bu epigenetik “programlar”, genleri, hatta bir kromozomun tamamını “açıp kapatabiliyor”, çevre ile genom arasında ara halka görevi yapıyor.
Bernhard Kegel epigenetiğin sonuçlarını etraflıca ve ustaca betimliyor. Biyolojide etkileyici bir paradigma değişimine tanık olacaksınız.
“Berhard Kegel hücre çekirdeğinin içinde olup bitenleri öyle iyi anlatıyor ki, biyoloji bilmeyenler bile
konuyu anlayabiliyor.”
— Spiegel online