Linda Zagzebski, erdem ile bilgi arasında felsefede daha önceleri kurulan ancak sonradan kaybedilen bağı tespit edip geliştirmeye çalışan bir bilgi kuramcısıdır. Dünya çapında tanınmış bir felsefeci olmasına rağmen Türkçe felsefe literatüründe, Zagzebski'de erdem bilgi ilişkisinin analizine yönelik bugüne kadar kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Bu konuda onun ileri sürdüğü kuram ve karşı görüşler yeterince işlenmemiş ve özel olarak herhangi bir ihtisas çalışması da yapılmamıştır. Erdem epistemolojisi bağlamında sadece makale ve kitap bölümü düzeyinde birkaç çalışma mevcuttur. Bu alanda daha çok Ernest Sosa'nın çalışmaları göz önünde bulundurulmuş ve Linda Zagzebski, bir anlamda geri planda kalmıştır. Bu durum ise bizim çalışmamızın özgün olan önemli bir yönünü oluşturmaktadır.
Erdemin bilmeye konu olması, bir bilme etkinliği olarak erdem, öznenin taşıdığı bir sıfat olarak erdem, bir özellik olması açısından erdem ve erdemin bilgi ile ilişkisi gibi konuların açıklığa kavuşturulması bu çalışmanın daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
Bu çalışma, yalnızca epistemoloji alanındaki erdem epistemolojisine bir giriş olarak düşünülmelidir ve umarım bu, insanın anlama çabasına küçük ama değerli bir katkı olacaktır.
Linda Zagzebski, erdem ile bilgi arasında felsefede daha önceleri kurulan ancak sonradan kaybedilen bağı tespit edip geliştirmeye çalışan bir bilgi kuramcısıdır. Dünya çapında tanınmış bir felsefeci olmasına rağmen Türkçe felsefe literatüründe, Zagzebski'de erdem bilgi ilişkisinin analizine yönelik bugüne kadar kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Bu konuda onun ileri sürdüğü kuram ve karşı görüşler yeterince işlenmemiş ve özel olarak herhangi bir ihtisas çalışması da yapılmamıştır. Erdem epistemolojisi bağlamında sadece makale ve kitap bölümü düzeyinde birkaç çalışma mevcuttur. Bu alanda daha çok Ernest Sosa'nın çalışmaları göz önünde bulundurulmuş ve Linda Zagzebski, bir anlamda geri planda kalmıştır. Bu durum ise bizim çalışmamızın özgün olan önemli bir yönünü oluşturmaktadır.
Erdemin bilmeye konu olması, bir bilme etkinliği olarak erdem, öznenin taşıdığı bir sıfat olarak erdem, bir özellik olması açısından erdem ve erdemin bilgi ile ilişkisi gibi konuların açıklığa kavuşturulması bu çalışmanın daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
Bu çalışma, yalnızca epistemoloji alanındaki erdem epistemolojisine bir giriş olarak düşünülmelidir ve umarım bu, insanın anlama çabasına küçük ama değerli bir katkı olacaktır.