Manik-depresif hastalıktan muzdarip olan ünlü psikolog Kay Redfield Jamison için intihar fikri, uzun yıllar boyunca zihninin bir köşesinde olan ve üzerine planlar yaptığı bir olgu idi. Bu dürtüsü onu âdeta bir “kaplan terbiyecisi” gibi intihar üzerine düşünmeye, araştırmaya ve kariyer yapmaya yöneltti.
Jamison, derinlikli araştırmalarının ürünü olan Erken Çöken Karanlık’ta; intihar üzerinde genlerin, yaşın, cinsiyetin bir etkisinin olup olmadığını, intihar salgınlarını, kişilerin nasıl ve neden teşebbüs kararı aldığını, kötü alışkanlıkların ve ilaçların intiharla ilişkisini, haber metinlerinin dil ve üslubunun olumlu ve olumsuz yanlarını, başarının ve zekânın intihar için bir sebep olup olmadığını ve daha pek çok meseleyi dikkatle sorguluyor. Öte yandan intiharın önüne geçme noktasında ülkelerin aldığı tedbirleri irdeleyerek bireysel ve toplumsal yapılanmaların önemini ortaya koyuyor.
Manik-depresif hastalıktan muzdarip olan ünlü psikolog Kay Redfield Jamison için intihar fikri, uzun yıllar boyunca zihninin bir köşesinde olan ve üzerine planlar yaptığı bir olgu idi. Bu dürtüsü onu âdeta bir “kaplan terbiyecisi” gibi intihar üzerine düşünmeye, araştırmaya ve kariyer yapmaya yöneltti.
Jamison, derinlikli araştırmalarının ürünü olan Erken Çöken Karanlık’ta; intihar üzerinde genlerin, yaşın, cinsiyetin bir etkisinin olup olmadığını, intihar salgınlarını, kişilerin nasıl ve neden teşebbüs kararı aldığını, kötü alışkanlıkların ve ilaçların intiharla ilişkisini, haber metinlerinin dil ve üslubunun olumlu ve olumsuz yanlarını, başarının ve zekânın intihar için bir sebep olup olmadığını ve daha pek çok meseleyi dikkatle sorguluyor. Öte yandan intiharın önüne geçme noktasında ülkelerin aldığı tedbirleri irdeleyerek bireysel ve toplumsal yapılanmaların önemini ortaya koyuyor.