Erken Cumhuriyetin İdeolojisi: Halkçılık

Stok Kodu:
9786255518057
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
150
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%17 indirimli
170,00TL
141,10TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,25TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786255518057
1358792
Erken Cumhuriyetin İdeolojisi: Halkçılık
Erken Cumhuriyetin İdeolojisi: Halkçılık
141.10

Antik Yunan’daki “demos” yani “halk” sözcüğünün demokrasiyle olan doğrudan ilişkisinin kurulmasından bugüne, halk kavramı, dünya siyaset sahnesinde ve yazınında en çok tartışma konusu edilen olgulardan biridir. Halkın kendi kendini yönetmesini amaçlayan demokrasi düşüncesi her ne kadar günümüz dünyasında her devletin ulaşmak istediği bir erek olarak sunuluyorsa da demokrasinin olmazsa olmazı olan halk hemen her yerde horlanmış, dışlanmış, ezilmiş, öldürülmüş, yok sayılmıştır. Halkçılık kavramı ise tam da bu duruma bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Siyasi yönetime ve onun politikalarına karış(a)mayan ya da karıştırılmayan toplum üyelerine yapılan bu haksızlığa karşı bir aydın duruşudur. Ancak bunca bilimsel tartışmaya konu olmasına rağmen halkçılık kavramı, hala muğlak bir ifade olarak karşımızda durmaktadır. Bu ilerici ve halkın savunulması gerektiğini savunan ideolojinin toplumsal ve sınıfsal içeriğinin görmezden gelinerek, günümüzde, birbirine taban tabana zıt ideolojileri ve siyasi yelpazenin çeşitli taraflarında oldukları halde siyasetçilerin siyasi tarz ve söylemlerini, “popülizm” kavramıyla isimlendirip, kavramın pejoratif bir anlamda kullanılması, onun analitik değerini kaybetmesine neden olmaktadır..

Antik Yunan’daki “demos” yani “halk” sözcüğünün demokrasiyle olan doğrudan ilişkisinin kurulmasından bugüne, halk kavramı, dünya siyaset sahnesinde ve yazınında en çok tartışma konusu edilen olgulardan biridir. Halkın kendi kendini yönetmesini amaçlayan demokrasi düşüncesi her ne kadar günümüz dünyasında her devletin ulaşmak istediği bir erek olarak sunuluyorsa da demokrasinin olmazsa olmazı olan halk hemen her yerde horlanmış, dışlanmış, ezilmiş, öldürülmüş, yok sayılmıştır. Halkçılık kavramı ise tam da bu duruma bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Siyasi yönetime ve onun politikalarına karış(a)mayan ya da karıştırılmayan toplum üyelerine yapılan bu haksızlığa karşı bir aydın duruşudur. Ancak bunca bilimsel tartışmaya konu olmasına rağmen halkçılık kavramı, hala muğlak bir ifade olarak karşımızda durmaktadır. Bu ilerici ve halkın savunulması gerektiğini savunan ideolojinin toplumsal ve sınıfsal içeriğinin görmezden gelinerek, günümüzde, birbirine taban tabana zıt ideolojileri ve siyasi yelpazenin çeşitli taraflarında oldukları halde siyasetçilerin siyasi tarz ve söylemlerini, “popülizm” kavramıyla isimlendirip, kavramın pejoratif bir anlamda kullanılması, onun analitik değerini kaybetmesine neden olmaktadır..

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat