Geç Harappā döneminin çanak çömlek yapısı tıpkı sosyal hayatın içerisindeki diğer sahalarda olduğu gibi, İndus kentlerinin etkili şehir planlaması ve drenaj sistemlerini oluşturan gelişmiş zihniyetin izlerini fazlasıyla taşımaktadır. Geniş çapta bir tekerleğin dönmesi esasına dayanan İndus tezgâhları, seramik üretiminde izlenilen yüksek standartları ve düzenli bir imalat sisteminin varlığını göstermektedir.
Erken Dönem Hindistan tarihi ile ilgili en büyük eksik ya da engel, siyasi ve kültürel tarihin kronolojisini aydınlatan kesin bir tarihsel sıralamanın yapılamamasıdır. Erken Dönem Hint tarihinin aydınlatılmasında, günümüze değin ulaşan Hint edebî metinlerinin hacmi düşünüldüğünde, aslında ilgili döneme ilişkin bütün bilinmezliklerin ortadan kaldırılmış olması beklenir. Ancak Sanskrit dilinde kaleme alınmış olan ilgili edebî metinlerden neredeyse hiçbiri tarihî metin özelliği taşımamaktadır. Kısacası entelektüel birikimleri oldukça güçlü olan ve edebî hareketlilikleri bakımından çağdaşı diğer medeniyetlere göre daha gelişmiş olan Hint toplumunun bir Herodot’u olmamıştır. Çalışmamıza konu olan ve siyasi tarihin, kültürel faaliyetlerle birlikte ele alınmasını gerekli kılan ilgili çağ; Hint tarihinin günümüze kadar devam eden hareketliliğinin, tarihsel arka planını oluşturması açısından son derece önemlidir. Erken Dönem Hindistan Tarihi ve Kültürü başlığını taşıyan ve editoryal bir çalışma olarak her bir bölümü, Hindoloji (Hindistan Araştırmaları) alanında eğitim almış ve ilgili konu hakkında akademik çalışmaları bulunan araştırmacılar tarafından kaleme alınan elinizdeki bu kitap; Antik Hindistan’ın şehir devletleri ve krallıklarından Buddhizm ve Cainizm’in gelişim süreçlerine, Yunanların ve İskender’in fetihlerinden Hint destanlarına kadar geniş bir alana ışık tutmakta, Hint tarihinin görece göz ardı edilmiş antik çağlarının anlaşılması ve araştırılması hususunda akademiye önemli bir kaynak teşkil etmektedir.
Geç Harappā döneminin çanak çömlek yapısı tıpkı sosyal hayatın içerisindeki diğer sahalarda olduğu gibi, İndus kentlerinin etkili şehir planlaması ve drenaj sistemlerini oluşturan gelişmiş zihniyetin izlerini fazlasıyla taşımaktadır. Geniş çapta bir tekerleğin dönmesi esasına dayanan İndus tezgâhları, seramik üretiminde izlenilen yüksek standartları ve düzenli bir imalat sisteminin varlığını göstermektedir.
Erken Dönem Hindistan tarihi ile ilgili en büyük eksik ya da engel, siyasi ve kültürel tarihin kronolojisini aydınlatan kesin bir tarihsel sıralamanın yapılamamasıdır. Erken Dönem Hint tarihinin aydınlatılmasında, günümüze değin ulaşan Hint edebî metinlerinin hacmi düşünüldüğünde, aslında ilgili döneme ilişkin bütün bilinmezliklerin ortadan kaldırılmış olması beklenir. Ancak Sanskrit dilinde kaleme alınmış olan ilgili edebî metinlerden neredeyse hiçbiri tarihî metin özelliği taşımamaktadır. Kısacası entelektüel birikimleri oldukça güçlü olan ve edebî hareketlilikleri bakımından çağdaşı diğer medeniyetlere göre daha gelişmiş olan Hint toplumunun bir Herodot’u olmamıştır. Çalışmamıza konu olan ve siyasi tarihin, kültürel faaliyetlerle birlikte ele alınmasını gerekli kılan ilgili çağ; Hint tarihinin günümüze kadar devam eden hareketliliğinin, tarihsel arka planını oluşturması açısından son derece önemlidir. Erken Dönem Hindistan Tarihi ve Kültürü başlığını taşıyan ve editoryal bir çalışma olarak her bir bölümü, Hindoloji (Hindistan Araştırmaları) alanında eğitim almış ve ilgili konu hakkında akademik çalışmaları bulunan araştırmacılar tarafından kaleme alınan elinizdeki bu kitap; Antik Hindistan’ın şehir devletleri ve krallıklarından Buddhizm ve Cainizm’in gelişim süreçlerine, Yunanların ve İskender’in fetihlerinden Hint destanlarına kadar geniş bir alana ışık tutmakta, Hint tarihinin görece göz ardı edilmiş antik çağlarının anlaşılması ve araştırılması hususunda akademiye önemli bir kaynak teşkil etmektedir.