Halil Cibran’nın Ermiş kitabında kendi topraklarına dönmek üzere yola çıkan El Mustafa, Ermiş’in Bahçesi adlı eserde yuvasına ulaşır. Yokluğunda halkı ve müritleri onun bilgeliğine hasret kalmıştır. El Mustafa’nın yuvaya dönüşü, adeta ruhunun kökenlerine kavuşması ve bilgelik aşkıyla çıktığı yolculuğun nihayete erişidir. Müritlerinin; zaman, doğa, yalnızlık, yaşam, ölüm gibi konulardaki sorularını bilgeliğinin verdiği ağırbaşlılıkla ele alır. El Mustafa’nın kendi şehrine gelerek anne ve babasının hayattan göçtüğü bahçeye dönmesini konu edinen kitap, Cibra’nın da ölümünden iki yıl sonra yayımlandı. Fakat görülebilir ki El Mustafa’nın sözlerinde ölümün hüznü değil, aksine bilgeliğin özgürlüğü ve yaşamın idrakinin vakurluğu vardır.
Halil Cibran’nın Ermiş kitabında kendi topraklarına dönmek üzere yola çıkan El Mustafa, Ermiş’in Bahçesi adlı eserde yuvasına ulaşır. Yokluğunda halkı ve müritleri onun bilgeliğine hasret kalmıştır. El Mustafa’nın yuvaya dönüşü, adeta ruhunun kökenlerine kavuşması ve bilgelik aşkıyla çıktığı yolculuğun nihayete erişidir. Müritlerinin; zaman, doğa, yalnızlık, yaşam, ölüm gibi konulardaki sorularını bilgeliğinin verdiği ağırbaşlılıkla ele alır. El Mustafa’nın kendi şehrine gelerek anne ve babasının hayattan göçtüğü bahçeye dönmesini konu edinen kitap, Cibra’nın da ölümünden iki yıl sonra yayımlandı. Fakat görülebilir ki El Mustafa’nın sözlerinde ölümün hüznü değil, aksine bilgeliğin özgürlüğü ve yaşamın idrakinin vakurluğu vardır.