Adaletin sınırları, suçun gölgeleriyle çevrili.
Friedrich Glauser’in hayat verdiği Müfettiş Studer, bu sınırları aşarak İsviçre’nin taşrasında işlenen suçların perde arkasına yolculuk yapıyor. Huzurlu bir yaşam yanılsamasının ardında, küçük kasabaların heybesi sırlarla dolu. Alışılmış dedektiflerden farklı olarak, olayların içine yalnızca keskin zekâsını değil, insan doğasına dair derin bir sezgiyle doyumsuz bir merakı katarak yaklaşan Studer, adalet peşinde karanlık yüzlerin ve çözülmemiş hesapların izini sürüyor. Her ipucunun yeni bir gerçeği açığa çıkardığı bu yolculukta, her yüzleşme insan ruhunun karanlık köşelerine uzanan bir makara gibi çözülüyor.
İsviçre taşrasının sakin görüntüsünün ardında yatan karmaşıklığı, toplumun görünmeyen katmanlarını ve insanın içsel çelişkilerini ortaya seren bu hikâye, polisiye tutkunları için zamansız bir klasik ve belki de kuytuda kalan duyguların dünyasına açılan “o” kapıdır.
Adaletin sınırları, suçun gölgeleriyle çevrili.
Friedrich Glauser’in hayat verdiği Müfettiş Studer, bu sınırları aşarak İsviçre’nin taşrasında işlenen suçların perde arkasına yolculuk yapıyor. Huzurlu bir yaşam yanılsamasının ardında, küçük kasabaların heybesi sırlarla dolu. Alışılmış dedektiflerden farklı olarak, olayların içine yalnızca keskin zekâsını değil, insan doğasına dair derin bir sezgiyle doyumsuz bir merakı katarak yaklaşan Studer, adalet peşinde karanlık yüzlerin ve çözülmemiş hesapların izini sürüyor. Her ipucunun yeni bir gerçeği açığa çıkardığı bu yolculukta, her yüzleşme insan ruhunun karanlık köşelerine uzanan bir makara gibi çözülüyor.
İsviçre taşrasının sakin görüntüsünün ardında yatan karmaşıklığı, toplumun görünmeyen katmanlarını ve insanın içsel çelişkilerini ortaya seren bu hikâye, polisiye tutkunları için zamansız bir klasik ve belki de kuytuda kalan duyguların dünyasına açılan “o” kapıdır.