18. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan Erzurumlu Rahmî, âlim ve müderris bir şairdir. Anne ve baba tarafından Şeyhülislâm Ebû SuØūd ve Şeyhü- lislâm Bahayį Efendi gibi köklü iki âlim sülaleye dayandığı şiirlerinden anlaşılmaktadır.
Dîvânı eldeki tek nüsha olan Almanya Millî Kütüphanesi (Staatsbibliot- hek, Berlin) Türkçe Yazmaları, No: Ms.or.fol.3318 kayıtlı nüshadır.
Rahmî, Dîvân'ını dinî içerikli şiirler ve diğer şiirler şeklinde tertip etmiştir. Örneğine az rastlanan bir usulle oluşturulan dîvânın ilk bölümünü Dîvân-ı Na't-i Şerîf oluşturur. İkinci kısmı da Dîvân-ı Rahmî olarak tanım- ladığımız klasik dîvân tertibindedir.
Şair Dîvân-ı Na't-ı Şerîf'i alfabetik (huruf-ı hace), tür ve şekil açısından her üç hususu dikkate alarak tertip eder. İkinci kısım da genel olarak tertip edilmiş gibi olsa da şairin bunu yapmaya ömrünün yetmediği an- laşılmaktadır. Çünkü ilk bölüm, söz başları kırmızıyla yazılmış, tertip tarihi düşülmüş, dîvânın adı verilmiş ve böylece tekmile ulaşmış bir görüntüdedir. Dîvân-ı Na't-i Şerîf'ine besmele ve bir kıta ile başlayan şairin eserinin tertip edilişi bakımından yine bir orijinallik gözettiği söylenebilir. Dîvân-ı Na't-i Şerîf'te tevhit, münacat, miraciye, ilahi, kıta, gazel gibi nazım türleri / şekilleri kullanılır. Burada bulunan bütün şiirler ilahi konuları ihtiva etmektedir. Örneğin gazel formuyla alfabetik şekilde oluşturduğu şiirler dahi tamamıyla dinî içeriktedir.
18. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan Erzurumlu Rahmî, âlim ve müderris bir şairdir. Anne ve baba tarafından Şeyhülislâm Ebû SuØūd ve Şeyhü- lislâm Bahayį Efendi gibi köklü iki âlim sülaleye dayandığı şiirlerinden anlaşılmaktadır.
Dîvânı eldeki tek nüsha olan Almanya Millî Kütüphanesi (Staatsbibliot- hek, Berlin) Türkçe Yazmaları, No: Ms.or.fol.3318 kayıtlı nüshadır.
Rahmî, Dîvân'ını dinî içerikli şiirler ve diğer şiirler şeklinde tertip etmiştir. Örneğine az rastlanan bir usulle oluşturulan dîvânın ilk bölümünü Dîvân-ı Na't-i Şerîf oluşturur. İkinci kısmı da Dîvân-ı Rahmî olarak tanım- ladığımız klasik dîvân tertibindedir.
Şair Dîvân-ı Na't-ı Şerîf'i alfabetik (huruf-ı hace), tür ve şekil açısından her üç hususu dikkate alarak tertip eder. İkinci kısım da genel olarak tertip edilmiş gibi olsa da şairin bunu yapmaya ömrünün yetmediği an- laşılmaktadır. Çünkü ilk bölüm, söz başları kırmızıyla yazılmış, tertip tarihi düşülmüş, dîvânın adı verilmiş ve böylece tekmile ulaşmış bir görüntüdedir. Dîvân-ı Na't-i Şerîf'ine besmele ve bir kıta ile başlayan şairin eserinin tertip edilişi bakımından yine bir orijinallik gözettiği söylenebilir. Dîvân-ı Na't-i Şerîf'te tevhit, münacat, miraciye, ilahi, kıta, gazel gibi nazım türleri / şekilleri kullanılır. Burada bulunan bütün şiirler ilahi konuları ihtiva etmektedir. Örneğin gazel formuyla alfabetik şekilde oluşturduğu şiirler dahi tamamıyla dinî içeriktedir.