Eski Yakındoğu için kabaca coğrafi ve kültürel bir sınır çizmek gerekirse, doğuda İran, batıda Kızıldeniz ve Akdeniz, kuzeyde Anadolu ve güneyde Arap Yarımadası’nı içine alan geniş bir bölgeden söz edilebilir. Tarih öncesi devirlerden itibaren medeniyetin bütün serüvenine ev sahipliği yapmış olan bu büyük coğrafyada, farklı kültürel özelliklere sahip kavimler yan yana ve iç içe yaşamışlardır. Bu kavimlerin sahip oldukları maddi ve manevi mirasın, sonraki kuşak ve kültürlere nasıl aktarıldığı; bu bağlamda sosyal, siyasal, dini ve ekonomik açıdan hangi hassasiyetlere dikkat edildiği; ticaret, satın alma ve savaş yoluyla elde edilen taşınır-taşınmaz malların miras paylaşımında hangi hukuki ve geleneksel usullere tâbi tutulduğu; vasiyetnamelerin tipolojik veiçerik özellikleri; miras paylaşımına ilişkin aile içi çekişmeler; tercihli vârisler; kadınların miras hakları; mirastan mahrum bırakılma gibi konular eserde ele alınmıştır.
Eski Yakındoğu için kabaca coğrafi ve kültürel bir sınır çizmek gerekirse, doğuda İran, batıda Kızıldeniz ve Akdeniz, kuzeyde Anadolu ve güneyde Arap Yarımadası’nı içine alan geniş bir bölgeden söz edilebilir. Tarih öncesi devirlerden itibaren medeniyetin bütün serüvenine ev sahipliği yapmış olan bu büyük coğrafyada, farklı kültürel özelliklere sahip kavimler yan yana ve iç içe yaşamışlardır. Bu kavimlerin sahip oldukları maddi ve manevi mirasın, sonraki kuşak ve kültürlere nasıl aktarıldığı; bu bağlamda sosyal, siyasal, dini ve ekonomik açıdan hangi hassasiyetlere dikkat edildiği; ticaret, satın alma ve savaş yoluyla elde edilen taşınır-taşınmaz malların miras paylaşımında hangi hukuki ve geleneksel usullere tâbi tutulduğu; vasiyetnamelerin tipolojik veiçerik özellikleri; miras paylaşımına ilişkin aile içi çekişmeler; tercihli vârisler; kadınların miras hakları; mirastan mahrum bırakılma gibi konular eserde ele alınmıştır.