Eskişehir Merkezi Yerli Ağzı

Stok Kodu:
9786253747091
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
376
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
424,00TL
296,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 36,28TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786253747091
1353678
Eskişehir Merkezi Yerli Ağzı
Eskişehir Merkezi Yerli Ağzı
296.80

Bir ulusun çağlar boyunca yaşadığı, geliştirdiği, kuşaktan kuşağa taşıdığı kültürel zenginlikler; o ulusun dünyaya bakışını, olayları algılayışını, bilim ve teknolojide ilerlemesini etkiler. Bu nedenle gençlere içinde yaşadıkları ulusun dilini, geçmişini öğretmek, bu günü uzak, yakın geçmişle yorumlamak ve onları geleceğe hazırlamak gerekir. Eskişehir’e ilk yerleşim Taş Çağı’na kadar uzanır. Tunç Çağı’ndan kalıntılar vardır. İlin coğrafyası yerleşmeye uygundur. Ticaret yolları üzerinde olduğundan daha tarih öncesi dönemlerde göç almaya başlamıştır. Bu yüzden Anadolu ne kadar kültür mozaiği ise Eskişehir de o kadar kültür mozaiğidir. Türkiye’de ne kadar etnik çeşitlilik varsa hemen hepsinden birkaç mozaik taşı Eskişehir’de de bulunur. Bu zengin mozaiği barındıran Eskişehir’de giyim-kuşamdan günlük yaşama, geçiş dönemleri törenlerinden konuşulan ağız özelliklerine kadar tüm kültürel miraslarda doğal olarak çok yönlülük yaşanır. Kimi zaman gelenekler aynen korunurken kimi zaman bir diğer kültürden etkilenir. Bu çok yönlülük günümüzde hızlanmış ve böyle süreceğe de benzemektedir. Sonuçta bence, artık Eskişehir mozaiği ebruya dönüşmektedir. Odunpazarı, Eskişehir’in çekirdeğidir. Bu çekirdeğin meyvesi Eskişehir’dir. Artık Odunpazarı yerlileri de Eskişehir’in her mahallesinde yaşamaktalar. Eskişehir ağzını incelemenin amacı, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş yerlilerin konuşma ağzını; kıyıda, köşede kalan kültür değerlerini kitap sayfalarında olsun korumaya almaktır. Dil çalışmalarında daha çok yazı dilinin ele alınmasını eleştiren Doğan Aksan, konuşma diline ağırlık verilmesini önerir. Her dilin ve bu arada Türkçenin zenginliği, yalnızca yazı dilinde görülen dil özellikleriyle sınırlı değildir. Konuşma dilinde dilin nice zenginlikleri gizlidir. Eğitim, öğretimdeki iyileşmeler, konuşma dilindeki bu zenginlikleri her gün biraz daha yok etmektedir. Türkiye Türkçesi ağızlarının zengin ses ve söyleyiş özellikleri, dil varlıkları araştırılmalı, ağız özellikleri üzerlerinde çalışmalar yapılmalı, dilimizin yöresel güzelliğinin yazıyla kalıcılığı sağlanmalıdır. Bu bakış açısıyla Eskişehir ağızları da içinde pek çok zenginliği barındırır. Eskişehir Merkezi Yerli Ağzı da öyle

Bir ulusun çağlar boyunca yaşadığı, geliştirdiği, kuşaktan kuşağa taşıdığı kültürel zenginlikler; o ulusun dünyaya bakışını, olayları algılayışını, bilim ve teknolojide ilerlemesini etkiler. Bu nedenle gençlere içinde yaşadıkları ulusun dilini, geçmişini öğretmek, bu günü uzak, yakın geçmişle yorumlamak ve onları geleceğe hazırlamak gerekir. Eskişehir’e ilk yerleşim Taş Çağı’na kadar uzanır. Tunç Çağı’ndan kalıntılar vardır. İlin coğrafyası yerleşmeye uygundur. Ticaret yolları üzerinde olduğundan daha tarih öncesi dönemlerde göç almaya başlamıştır. Bu yüzden Anadolu ne kadar kültür mozaiği ise Eskişehir de o kadar kültür mozaiğidir. Türkiye’de ne kadar etnik çeşitlilik varsa hemen hepsinden birkaç mozaik taşı Eskişehir’de de bulunur. Bu zengin mozaiği barındıran Eskişehir’de giyim-kuşamdan günlük yaşama, geçiş dönemleri törenlerinden konuşulan ağız özelliklerine kadar tüm kültürel miraslarda doğal olarak çok yönlülük yaşanır. Kimi zaman gelenekler aynen korunurken kimi zaman bir diğer kültürden etkilenir. Bu çok yönlülük günümüzde hızlanmış ve böyle süreceğe de benzemektedir. Sonuçta bence, artık Eskişehir mozaiği ebruya dönüşmektedir. Odunpazarı, Eskişehir’in çekirdeğidir. Bu çekirdeğin meyvesi Eskişehir’dir. Artık Odunpazarı yerlileri de Eskişehir’in her mahallesinde yaşamaktalar. Eskişehir ağzını incelemenin amacı, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş yerlilerin konuşma ağzını; kıyıda, köşede kalan kültür değerlerini kitap sayfalarında olsun korumaya almaktır. Dil çalışmalarında daha çok yazı dilinin ele alınmasını eleştiren Doğan Aksan, konuşma diline ağırlık verilmesini önerir. Her dilin ve bu arada Türkçenin zenginliği, yalnızca yazı dilinde görülen dil özellikleriyle sınırlı değildir. Konuşma dilinde dilin nice zenginlikleri gizlidir. Eğitim, öğretimdeki iyileşmeler, konuşma dilindeki bu zenginlikleri her gün biraz daha yok etmektedir. Türkiye Türkçesi ağızlarının zengin ses ve söyleyiş özellikleri, dil varlıkları araştırılmalı, ağız özellikleri üzerlerinde çalışmalar yapılmalı, dilimizin yöresel güzelliğinin yazıyla kalıcılığı sağlanmalıdır. Bu bakış açısıyla Eskişehir ağızları da içinde pek çok zenginliği barındırır. Eskişehir Merkezi Yerli Ağzı da öyle

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat