“Bela yağmur gibi gökten yağarsa
Başını âna tutmaktır adı aşk”
Tasavvufi duyuşu büyük bir yaşama neşvesine dönüştüren ve asırlardır şiirleri dilden dile dolaşan Eşrefoğlu Rûmî, bir başka neşve şairi Asaf Hâlet Çelebi'nin eliyle bugüne ulaşıyor.
Türkiye'nin kültür tarihinde önemli bir yeri olan Eşrefoğlu hakkındaki bilgi o kadar dağınık, kıyıda bucakta kalan vesikalar o kadar nadir ki üzerine çalışılması bile oldukça zor. Fakat Asaf Hâlet Çelebi, tüm bu zorlukları aşarak ortaya Eşrefoğlu Rûmî hakkında önemli bir kaynak koyuyor ve şiirle hayatı birleştiriyor.
“Bela yağmur gibi gökten yağarsa
Başını âna tutmaktır adı aşk”
Tasavvufi duyuşu büyük bir yaşama neşvesine dönüştüren ve asırlardır şiirleri dilden dile dolaşan Eşrefoğlu Rûmî, bir başka neşve şairi Asaf Hâlet Çelebi'nin eliyle bugüne ulaşıyor.
Türkiye'nin kültür tarihinde önemli bir yeri olan Eşrefoğlu hakkındaki bilgi o kadar dağınık, kıyıda bucakta kalan vesikalar o kadar nadir ki üzerine çalışılması bile oldukça zor. Fakat Asaf Hâlet Çelebi, tüm bu zorlukları aşarak ortaya Eşrefoğlu Rûmî hakkında önemli bir kaynak koyuyor ve şiirle hayatı birleştiriyor.