Felsefe tarihinde, ahlaki yönden doğru eylemleri doğru olmayanlardan ayırt etmeyi sağlama iddiasıyla onlarca teori öne sürülmüştür. Bunların hepsi yol gösterici olmakla birlikte hiçbiri ahlaki doğruluk konusunda henüz kesin ve yanılmaz bir ilke ortaya koymuş değil. Elinizdeki kitap ise bu klasik ve çağdaş etik teorilerinden başlıcalarını konu ediyor, her birinin argümanlarını incelikle değerlendiriyor, olumlu ve olumsuz yanlarını değerlendiriyor ve en önemlisi de ahlak felsefesiyle neden ilgilenmek gerektiği sorusunu yanıtlamaya çalışıyor: Doğru eylemin nasıl olması gerektiğine karar vermeye çalışırken başvurduğumuz ilkelerin tutarsızlıklarını gösteriyor ve bu ilkelerin yol açtığı beklenmedik sonuçlara dikkat çekiyor. Bu sırada da eylem faydacılığı, Kant etiği, biçimcilik, sözleşmecilik, görecilik gibi normatif etik teorilerini ve doğalcılık, gayridoğalcılık ve duyguculuk gibi metaetik teorilerini okurlara tanıtıyor.
Felsefe tarihinde, ahlaki yönden doğru eylemleri doğru olmayanlardan ayırt etmeyi sağlama iddiasıyla onlarca teori öne sürülmüştür. Bunların hepsi yol gösterici olmakla birlikte hiçbiri ahlaki doğruluk konusunda henüz kesin ve yanılmaz bir ilke ortaya koymuş değil. Elinizdeki kitap ise bu klasik ve çağdaş etik teorilerinden başlıcalarını konu ediyor, her birinin argümanlarını incelikle değerlendiriyor, olumlu ve olumsuz yanlarını değerlendiriyor ve en önemlisi de ahlak felsefesiyle neden ilgilenmek gerektiği sorusunu yanıtlamaya çalışıyor: Doğru eylemin nasıl olması gerektiğine karar vermeye çalışırken başvurduğumuz ilkelerin tutarsızlıklarını gösteriyor ve bu ilkelerin yol açtığı beklenmedik sonuçlara dikkat çekiyor. Bu sırada da eylem faydacılığı, Kant etiği, biçimcilik, sözleşmecilik, görecilik gibi normatif etik teorilerini ve doğalcılık, gayridoğalcılık ve duyguculuk gibi metaetik teorilerini okurlara tanıtıyor.