Kişi, iletişimde bulunduğu sürece hem genel varlık alanına gem de kendi özel ve varlıktalığına kalıcı çentikler atar. Yani, insan iletişimde bulunmadığı sürece gerçek anlamda bilimde, teknolojide, kültürde ve uygarlıkta yok demektir. Kısacası, kişi ve toplumlar iletişimde bulundukları sürece gerçek anlamda ancak varolup, varlık alanında kalıcı olacaklardır. Böylece, kişi hem kendi bireysel tarihini hem de birlikte olduğu ötekilerin (toplumun) tarihini anlamlı kılar.Günümüzde insanoğlu, farkına varsın veya varmasın; üyelik statüsü, önemi, sınıfı ve işlevini bilsin veya bilmesin küresel bir toplumda düşünülmektedir. Yani o, açlığında Afrika çöllerinde; baskı ve zulümden dünyanın çok değişik yerlerinde ölse de, bir dünya vatandaşıdır. Tekil (kişi) olarak tikellerin (topluluk veya toplumların) arasında tümüne (yerküre bloklarına veya hemen hemen yeryüzünün bütününe) hükmeden baskın küresel güçlerin kendisine biçtiği rolü kabul etmek durumundadır.
Kişi, iletişimde bulunduğu sürece hem genel varlık alanına gem de kendi özel ve varlıktalığına kalıcı çentikler atar. Yani, insan iletişimde bulunmadığı sürece gerçek anlamda bilimde, teknolojide, kültürde ve uygarlıkta yok demektir. Kısacası, kişi ve toplumlar iletişimde bulundukları sürece gerçek anlamda ancak varolup, varlık alanında kalıcı olacaklardır. Böylece, kişi hem kendi bireysel tarihini hem de birlikte olduğu ötekilerin (toplumun) tarihini anlamlı kılar.Günümüzde insanoğlu, farkına varsın veya varmasın; üyelik statüsü, önemi, sınıfı ve işlevini bilsin veya bilmesin küresel bir toplumda düşünülmektedir. Yani o, açlığında Afrika çöllerinde; baskı ve zulümden dünyanın çok değişik yerlerinde ölse de, bir dünya vatandaşıdır. Tekil (kişi) olarak tikellerin (topluluk veya toplumların) arasında tümüne (yerküre bloklarına veya hemen hemen yeryüzünün bütününe) hükmeden baskın küresel güçlerin kendisine biçtiği rolü kabul etmek durumundadır.