Yaklaşık 4,6 milyar yaşında olan Dünyada, jeolojik ve antropolojik araştırmalar sonucunda insanoğlunun 200.000 yıldır var olduğu tespit edilmiştir. İlk zamanlarda insanlar sadece beslenme, barınma ve korunma amacıyla temel ihtiyaçları için doğayla etkileşim içinde bulunmuşlardır. Zamanla insan popülasyonunun artışıyla beraber daha fazla besin, su, barınma gibi ihtiyaçları da artmıştır. Özellikle Endüstri Devriminden itibaren 20. yüzyılın ikinci yarısında modern insan türü (Homo sapiens) hırsı, bencilliği, tükenmek bilmeyen istekleri nedeniyle doğal kaynakları hızla tüketmeye ve diğer canlılara da daha fazla zarar vermeye başlamıştır.
Sanayileşmenin ve hızlı nüfus artışının sonucu; plansız çarpık kentleşme, atmosferdeki karbondioksit oranının artması, asit yağmurlarındaki artış, toprağın, suyun ve havanın kirlenmesi, ozon tabakasının delinmesi, iklim
değişikliği, sıcaklık artışı gibi çevre sorunları etkilerini küresel boyutta daha fazla göstermeye başlamıştır. Bu sorunların temel nedeni, insanoğlunun ekonomik kalkınma adına doğal kaynakları hızla tüketmesi ve biyosferdeki tüm canlıların yaşamını tehdit etmesidir.
Yaklaşık 4,6 milyar yaşında olan Dünyada, jeolojik ve antropolojik araştırmalar sonucunda insanoğlunun 200.000 yıldır var olduğu tespit edilmiştir. İlk zamanlarda insanlar sadece beslenme, barınma ve korunma amacıyla temel ihtiyaçları için doğayla etkileşim içinde bulunmuşlardır. Zamanla insan popülasyonunun artışıyla beraber daha fazla besin, su, barınma gibi ihtiyaçları da artmıştır. Özellikle Endüstri Devriminden itibaren 20. yüzyılın ikinci yarısında modern insan türü (Homo sapiens) hırsı, bencilliği, tükenmek bilmeyen istekleri nedeniyle doğal kaynakları hızla tüketmeye ve diğer canlılara da daha fazla zarar vermeye başlamıştır.
Sanayileşmenin ve hızlı nüfus artışının sonucu; plansız çarpık kentleşme, atmosferdeki karbondioksit oranının artması, asit yağmurlarındaki artış, toprağın, suyun ve havanın kirlenmesi, ozon tabakasının delinmesi, iklim
değişikliği, sıcaklık artışı gibi çevre sorunları etkilerini küresel boyutta daha fazla göstermeye başlamıştır. Bu sorunların temel nedeni, insanoğlunun ekonomik kalkınma adına doğal kaynakları hızla tüketmesi ve biyosferdeki tüm canlıların yaşamını tehdit etmesidir.