1969'dan beri milliyetçilikle, 1974'ten beri de azınlıklar konusuyla uğraşan Profesör Baskın Oran bu geniş çalışmasında ilkin, azınlık kavramının tarihçesini geçmişten günümüze bir belgesel film gibi anlatıyor. Milletler Cemiyeti, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, AGİT, Avrupa Birliği gibi uluslararası örgütlerin bu dikenli konuya yaklaşımlarını antlaşmalar, sözleşmeler, bildirgeler ışığında ortaya koyuyor. Ardından kavramın tarihine, teorisine, hukukuna, dünya ve Türkiye uygulamalarına birer birer değiniyor. Konu üzerindeki bütün tartışmaları asimilasyon, etnik temizlik, self determinasyon gibi uygulamalı kavramlarla veriyor.
“Azınlık hakları” denildiğinde yanlış bir anlayışla sadece Gayrimüslim haklarının kastedildiği Türkiye tecrübesini alışılmış Ermeniler, Museviler/Yahudiler, Rumlar, Süryaniler gibi Gayrimüslimler açısından ele almakla kalmıyor bu kitap. Bunun yanı sıra uluslararası standartları uygulayarak, Alevilerin ve Kürtlerin haklarını Türkiye mevzuat ve içtihadını didiklemek suretiyle inceliyor. Kimlik politikaları, nefret söylemi ve ayrımcılık gibi konularda yapılan hukuki düzenlemeleri ve uygulamaları örnek olaylarla anlatıyor. Daha sonra, Türkiye'nin Avrupa Birliği eşiğinde gerçekleştirdiği reformların neler olduğunu ve 2016 OHAL döneminde bunların nasıl büyük kırılmalara uğratıldığını karşılaştırmalı yöntemlerle gözler önüne seriyor.
Uluslararası standartlara fazla aşina olunmayan Türkiye'de azınlık konusunu tarih, siyaset bilimi, sosyoloji ve hukuk alanlarında disiplinler arası bir yaklaşımla ele alan bu çalışma bir ders kitabı niteliği taşımakla kalmıyor. İç ve dış politika üzerine fikir yürüten her okurun rahatça yararlanabileceği, geçmişi ve bugünü aydınlatan bir eser olarak da literatürde yerini alacaktır.
1969'dan beri milliyetçilikle, 1974'ten beri de azınlıklar konusuyla uğraşan Profesör Baskın Oran bu geniş çalışmasında ilkin, azınlık kavramının tarihçesini geçmişten günümüze bir belgesel film gibi anlatıyor. Milletler Cemiyeti, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, AGİT, Avrupa Birliği gibi uluslararası örgütlerin bu dikenli konuya yaklaşımlarını antlaşmalar, sözleşmeler, bildirgeler ışığında ortaya koyuyor. Ardından kavramın tarihine, teorisine, hukukuna, dünya ve Türkiye uygulamalarına birer birer değiniyor. Konu üzerindeki bütün tartışmaları asimilasyon, etnik temizlik, self determinasyon gibi uygulamalı kavramlarla veriyor.
“Azınlık hakları” denildiğinde yanlış bir anlayışla sadece Gayrimüslim haklarının kastedildiği Türkiye tecrübesini alışılmış Ermeniler, Museviler/Yahudiler, Rumlar, Süryaniler gibi Gayrimüslimler açısından ele almakla kalmıyor bu kitap. Bunun yanı sıra uluslararası standartları uygulayarak, Alevilerin ve Kürtlerin haklarını Türkiye mevzuat ve içtihadını didiklemek suretiyle inceliyor. Kimlik politikaları, nefret söylemi ve ayrımcılık gibi konularda yapılan hukuki düzenlemeleri ve uygulamaları örnek olaylarla anlatıyor. Daha sonra, Türkiye'nin Avrupa Birliği eşiğinde gerçekleştirdiği reformların neler olduğunu ve 2016 OHAL döneminde bunların nasıl büyük kırılmalara uğratıldığını karşılaştırmalı yöntemlerle gözler önüne seriyor.
Uluslararası standartlara fazla aşina olunmayan Türkiye'de azınlık konusunu tarih, siyaset bilimi, sosyoloji ve hukuk alanlarında disiplinler arası bir yaklaşımla ele alan bu çalışma bir ders kitabı niteliği taşımakla kalmıyor. İç ve dış politika üzerine fikir yürüten her okurun rahatça yararlanabileceği, geçmişi ve bugünü aydınlatan bir eser olarak da literatürde yerini alacaktır.