
Erken gelmiş bir bahar sabahı ışıklar, mavi gök, nereden çıktığı belli olmayan, fakat bir ağaç boyundan daha yukarı yükselemeyen gümüşî tüller ve bunun mahremiyetinde gizlenmiş toprak, damarlarda ilk gençlik enerjisi halini alır. Ve bu tabiat karşısında insan ölümü unutarak gerinir: Büyük bir nikbinlik içinde toprağın hazlarını, var olmanın ve yaşamanın saadetini duyar.
Ben böyle nadir gelen fırsatları kaçırmam. O gün kırlar benimdir. Orada boğa kılığına girmiş bir “Jüpiter” gibi kuvvetli ve destansıdır.
Kemal Bilbaşar’ın ilk romanı olan Etrafımızdaki Duvar, 20 Temmuz ile 2 Eylül 1941 tarihleri arasında Tasviri Efkâr gazetesinde tefrika edilmiştir. 42 tefrikadan meydana gelen roman, dönem aydınlarının gündelik hayat ve toplumsal olaylara bakışı üzerinden şekillenir. Bilbaşar, roman boyunca bir yandan devrin psikolojisini anlamaya çalışırken diğer yandan toplumu tahlil ve tenkit etmekten de geri durmaz.
Erken gelmiş bir bahar sabahı ışıklar, mavi gök, nereden çıktığı belli olmayan, fakat bir ağaç boyundan daha yukarı yükselemeyen gümüşî tüller ve bunun mahremiyetinde gizlenmiş toprak, damarlarda ilk gençlik enerjisi halini alır. Ve bu tabiat karşısında insan ölümü unutarak gerinir: Büyük bir nikbinlik içinde toprağın hazlarını, var olmanın ve yaşamanın saadetini duyar.
Ben böyle nadir gelen fırsatları kaçırmam. O gün kırlar benimdir. Orada boğa kılığına girmiş bir “Jüpiter” gibi kuvvetli ve destansıdır.
Kemal Bilbaşar’ın ilk romanı olan Etrafımızdaki Duvar, 20 Temmuz ile 2 Eylül 1941 tarihleri arasında Tasviri Efkâr gazetesinde tefrika edilmiştir. 42 tefrikadan meydana gelen roman, dönem aydınlarının gündelik hayat ve toplumsal olaylara bakışı üzerinden şekillenir. Bilbaşar, roman boyunca bir yandan devrin psikolojisini anlamaya çalışırken diğer yandan toplumu tahlil ve tenkit etmekten de geri durmaz.