New York Times çok satan yazarı Jane Feather, yine George döneminde geçen tutku ve macera dolu bu aşk hikâyesiyle, Kendine Yalan Söyleme adlı kitabıyla başladığı Blackater Gelinleri serisine tüm hızıyla devam ediyor.
New York Times çok satan yazarı Jane Feather, ailenin ipotekli arazilerini kurtarmaları için kendilerine inanılmaz bir fırsat sunulan üç soylu kardeşin hikâyesini anlattığı büyüleyici üçlemesinin yeni kitabıyla bir kez daha okurlarına keyifli anlar yaşatıyor.
Amcaları, yeğenlerinin evlenmeleri karşılığında onlara cömert bir miras bırakacağına söz verir, ancak tek bir şartı vardır: Bu üç genç, gözden düşen kadınlarla evlenmek zorundadırlar. Kardeşlerden biri bile yaşlı adamın bu şartını yerine getirmezse, hiçbiri bu beklenmedik serveti almaya hak kazanamayacaktır.
Leydi Serena Grantley soylu olarak doğmuştur, ama kaderin cilvesi genç kadının güzelliğini genç erkekleri kumar masalarına çekmek için kullanan kumarbaz üvey babasının himayesine girmek zorunda bırakır onu. Hatta Serena, üvey babasının emri üzerine ilk aşkı saygıdeğer Sebastian Sullivan'ı kendinden uzaklaştırır. Ama üvey babası onu ahlaksız bir Kont'la birlikte olmaya zorlayınca, Serena onun isteklerini yerine getirmemeye karar verir. Kalbinin tek sahibi Sebastian'dır ve ona sığınır.
Ailesine olan sadakati ile sevdiği kadın arasında kalan Sebastian, acımasız bir çıkmazla karşı karşıyadır. Amcası hastadır ve vakti giderek azalmaktadır. Çaresizce çözüm yolu arayan Sebastian tehlikeli bir plan yapar. Sebastian'a ve Serena'ya en sonunda bekledikleri saadeti getirecek ya da onları sonsuza kadar ayıracak olan bir kumar oyunudur bu…
New York Times çok satan yazarı Jane Feather, yine George döneminde geçen tutku ve macera dolu bu aşk hikâyesiyle, Kendine Yalan Söyleme adlı kitabıyla başladığı Blackater Gelinleri serisine tüm hızıyla devam ediyor.
New York Times çok satan yazarı Jane Feather, ailenin ipotekli arazilerini kurtarmaları için kendilerine inanılmaz bir fırsat sunulan üç soylu kardeşin hikâyesini anlattığı büyüleyici üçlemesinin yeni kitabıyla bir kez daha okurlarına keyifli anlar yaşatıyor.
Amcaları, yeğenlerinin evlenmeleri karşılığında onlara cömert bir miras bırakacağına söz verir, ancak tek bir şartı vardır: Bu üç genç, gözden düşen kadınlarla evlenmek zorundadırlar. Kardeşlerden biri bile yaşlı adamın bu şartını yerine getirmezse, hiçbiri bu beklenmedik serveti almaya hak kazanamayacaktır.
Leydi Serena Grantley soylu olarak doğmuştur, ama kaderin cilvesi genç kadının güzelliğini genç erkekleri kumar masalarına çekmek için kullanan kumarbaz üvey babasının himayesine girmek zorunda bırakır onu. Hatta Serena, üvey babasının emri üzerine ilk aşkı saygıdeğer Sebastian Sullivan'ı kendinden uzaklaştırır. Ama üvey babası onu ahlaksız bir Kont'la birlikte olmaya zorlayınca, Serena onun isteklerini yerine getirmemeye karar verir. Kalbinin tek sahibi Sebastian'dır ve ona sığınır.
Ailesine olan sadakati ile sevdiği kadın arasında kalan Sebastian, acımasız bir çıkmazla karşı karşıyadır. Amcası hastadır ve vakti giderek azalmaktadır. Çaresizce çözüm yolu arayan Sebastian tehlikeli bir plan yapar. Sebastian'a ve Serena'ya en sonunda bekledikleri saadeti getirecek ya da onları sonsuza kadar ayıracak olan bir kumar oyunudur bu…