Evliyâ Çelebi'nin İlk Seyahati

Stok Kodu:
9786256674424
Boyut:
13x19.5
Sayfa Sayısı:
398
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
266,00TL
212,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 26,01TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786256674424
1348530
Evliyâ Çelebi'nin İlk Seyahati
Evliyâ Çelebi'nin İlk Seyahati
212.80

Evliyâ Çelebi, 17. asır Türkiye’sinde yaşamış, İmparatorluğun minyatürünü resmetmiş, bütün coğrafyayı defterine sığdırmış bir büyük Türk seyyahı. Pekâlâ diyebiliriz ki Cânım Evliyâ, Bursa’ya ayak bastığında kendini “gezgin” addeder. Çünkü “kariyer”ini inşa edecek uzun yürüyüşe çıkmazdan evvel İstanbul sokaklarında dolaşırken; “Peder ü mâder, üstad ü birader kahrından nasıl kurtulur da cihân seyyahı olurum?” sorusu sökün ediyordur zihninde.
İşte, yolu ve yolculuğu hayat meşgalesi yapma kararını taht-ı kadîm’e gittikten sonra alır. İlk payitahta adımını attığı an hem kendisi hem de insanlık için büyük bir andır. Bundan sonra kaleme alacağı şehirleri Bursa taslağıyla ölçüp biçecek, “o belde”ler ya Bursa gibi yahut Bursa’da bile yoktur cümleleri arasında kendi hikâyesini anlatacaktır. Hangi şehre gitse, hangi dağı, ovayı, çarşıyı, köprüyü, camiyi, hanı, hamamı görse benzetme edatının şalını kadim başkentle örtecektir.
Eski dünyanın son günlerini derleyen, mitolojinin, masalın ve rivayetin iç içe geçtiği zamanlara çentik atan Seyahatnâme’nin önsözünü, Evliyâ Çelebi’nin İlk Seyahati’nde okuyacaksınız. O hâlde gezginimizi “vatan aynası” olarak gören Tanpınar’ın şu sözleri, rehberiniz olsun: “Seyahatlerine doğruluğundan şüphe ettirecek derecede latif ve mizahî bir rüya ile başlayan Evliyâ Çelebi’nin rüyalarına ne kadar inanabiliriz? Bunu pek bilemem. Zaten ben Evliyâ Çelebi’yi tenkit etmek için değil, ona inanmak için okurum. Ve bu yüzden de daima kârlı çıkarım.”

Evliyâ Çelebi, 17. asır Türkiye’sinde yaşamış, İmparatorluğun minyatürünü resmetmiş, bütün coğrafyayı defterine sığdırmış bir büyük Türk seyyahı. Pekâlâ diyebiliriz ki Cânım Evliyâ, Bursa’ya ayak bastığında kendini “gezgin” addeder. Çünkü “kariyer”ini inşa edecek uzun yürüyüşe çıkmazdan evvel İstanbul sokaklarında dolaşırken; “Peder ü mâder, üstad ü birader kahrından nasıl kurtulur da cihân seyyahı olurum?” sorusu sökün ediyordur zihninde.
İşte, yolu ve yolculuğu hayat meşgalesi yapma kararını taht-ı kadîm’e gittikten sonra alır. İlk payitahta adımını attığı an hem kendisi hem de insanlık için büyük bir andır. Bundan sonra kaleme alacağı şehirleri Bursa taslağıyla ölçüp biçecek, “o belde”ler ya Bursa gibi yahut Bursa’da bile yoktur cümleleri arasında kendi hikâyesini anlatacaktır. Hangi şehre gitse, hangi dağı, ovayı, çarşıyı, köprüyü, camiyi, hanı, hamamı görse benzetme edatının şalını kadim başkentle örtecektir.
Eski dünyanın son günlerini derleyen, mitolojinin, masalın ve rivayetin iç içe geçtiği zamanlara çentik atan Seyahatnâme’nin önsözünü, Evliyâ Çelebi’nin İlk Seyahati’nde okuyacaksınız. O hâlde gezginimizi “vatan aynası” olarak gören Tanpınar’ın şu sözleri, rehberiniz olsun: “Seyahatlerine doğruluğundan şüphe ettirecek derecede latif ve mizahî bir rüya ile başlayan Evliyâ Çelebi’nin rüyalarına ne kadar inanabiliriz? Bunu pek bilemem. Zaten ben Evliyâ Çelebi’yi tenkit etmek için değil, ona inanmak için okurum. Ve bu yüzden de daima kârlı çıkarım.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat