1886 yılının Paris’i… Champ-de-Mars’ın ortasına inşa etmeye giriştiği metal kulesine büyük bir tutku duyan Gustave Eiffel, onu “çelikten maskaralık” olarak görenlere aldırmadan şantiyesinde gece gündüz çalışır. Bu iddialı proje yalnızca Evrensel Sergi için değil, yeniden eski gücüne inanmak isteyen Fransa için de son derece önemlidir. Fakat “demirin sihirbazı” lakaplı Eiffel’i mükemmel formu yakalamak için bıkıp usanmadan çalışmaya iten gizemli bir sebep daha vardır. Ticaret Bakanı’nın evindeki akşam yemeğinde, çılgın kule fikrini tüm Paris sosyetesinin önünde ortaya attıktan sonra mühendis esrarengiz bir güç tarafından ele geçirilmiş gibidir.
Aynı gece ortaya çıkan eski sevgilisi Adrienne, her şeyi yeniden şekillendirmiştir. Gustave bir aydınlanma yaşar: Tabandan tepeye dümdüz bir çizgi değil, yeniden hayat bulan, yaşayan bir kavis tasarlamalıdır; tıpkı sevgilisinin ensesinden aşağıya boylu boyunca uzanan, sırtındaki o büyüleyici kavis gibi... “Bir düş inşa edeceğiz!” O günden sonra bu büyük “A” harfi Gustave’ın hayatının tutunma noktası haline gelir. Paris’in gökyüzüne tırmanan kulesi bulutları delip geçmeye ve şehri fethetmeye hazırdır...
1886 yılının Paris’i… Champ-de-Mars’ın ortasına inşa etmeye giriştiği metal kulesine büyük bir tutku duyan Gustave Eiffel, onu “çelikten maskaralık” olarak görenlere aldırmadan şantiyesinde gece gündüz çalışır. Bu iddialı proje yalnızca Evrensel Sergi için değil, yeniden eski gücüne inanmak isteyen Fransa için de son derece önemlidir. Fakat “demirin sihirbazı” lakaplı Eiffel’i mükemmel formu yakalamak için bıkıp usanmadan çalışmaya iten gizemli bir sebep daha vardır. Ticaret Bakanı’nın evindeki akşam yemeğinde, çılgın kule fikrini tüm Paris sosyetesinin önünde ortaya attıktan sonra mühendis esrarengiz bir güç tarafından ele geçirilmiş gibidir.
Aynı gece ortaya çıkan eski sevgilisi Adrienne, her şeyi yeniden şekillendirmiştir. Gustave bir aydınlanma yaşar: Tabandan tepeye dümdüz bir çizgi değil, yeniden hayat bulan, yaşayan bir kavis tasarlamalıdır; tıpkı sevgilisinin ensesinden aşağıya boylu boyunca uzanan, sırtındaki o büyüleyici kavis gibi... “Bir düş inşa edeceğiz!” O günden sonra bu büyük “A” harfi Gustave’ın hayatının tutunma noktası haline gelir. Paris’in gökyüzüne tırmanan kulesi bulutları delip geçmeye ve şehri fethetmeye hazırdır...