Bir eve fareler üşüşmüş. Bir kedi bunu haber almış, o eve gitmiş; artık fareleri birer birer tutup yiyormuş.
Fareler bakmışlar ki olacak gibi değil, hep yakalanıyorlar:
“Bari biz de deliğimizden çıkmayalım!” demişler.
Kedi işi anlamış, o da bir düzen kurmuş. Odada tahta bir takoz varmış, oraya tırmanmış, kendisini asıp ölü gibi öyle durmuş.
Farelerden biri delikten başını uzatıp bakmış, Kedi'yi o durumda görünce: “Kurnazlığına diyecek yok, dostum! Ama ne yalan söyleyeyim? Sen çuval olsan, ben gene yaklaşmam senin yanına!” demiş.
Aklı başında insanlar, birini deneyip de kötülüğünü anladılar mı, bir daha onun düzenine kapılmazlar.
Bu masal bize bunu öğretiyor.
Bir eve fareler üşüşmüş. Bir kedi bunu haber almış, o eve gitmiş; artık fareleri birer birer tutup yiyormuş.
Fareler bakmışlar ki olacak gibi değil, hep yakalanıyorlar:
“Bari biz de deliğimizden çıkmayalım!” demişler.
Kedi işi anlamış, o da bir düzen kurmuş. Odada tahta bir takoz varmış, oraya tırmanmış, kendisini asıp ölü gibi öyle durmuş.
Farelerden biri delikten başını uzatıp bakmış, Kedi'yi o durumda görünce: “Kurnazlığına diyecek yok, dostum! Ama ne yalan söyleyeyim? Sen çuval olsan, ben gene yaklaşmam senin yanına!” demiş.
Aklı başında insanlar, birini deneyip de kötülüğünü anladılar mı, bir daha onun düzenine kapılmazlar.
Bu masal bize bunu öğretiyor.