Bradburry'nin tüm dünyada çoksatan kült eseri şimdi çizgi roman formatında…
Ray Bradbury'nin 1953'te kaleme aldığı Fahrenheit 451 şüphesiz en unutulmaz distopyalardan biri. Tim Hamilton, Bradbury'nin tam desteğiyle bu dehşet verici şaheseri görkemli bir çizgi romana dönüştürüyor. Hamilton, devletin düşünce özgürlüğü üzerindekibaskısı karşısında Montag'ın felsefe ve edebiyat sayesinde yaşadığı uyanışı etkileyici bir biçimde yansıtıyor. Bradbury'nin önsözüyle başlayan bu sıradışı çalışma, Fahrenheit 451'in kudretini tümihtişamıyla görselleştiriyor.
“Pazartesi Millay'yi yak, çarşambaları Whitman'ı, cumaları Faulkner'ı. Yakıp kül et, sonra külleri de yak.”
Keroseni parfüm belleyen itfaiyeci Guy Montag gibiler için yalnızca bir slogan değildi bu. Lüzumlu bir görev, esaslı bir hayat görüşüydü. Düşünmenin tehlikeli, kitapların yasak olduğu, her ânı izlenip kayıt altına alınan bu dünyada yaşamını sürdürmenin bir yoluydu. Hayatta kalmak önemliydi kuşkusuz, ama insan sadece bununla yetinebilir miydi?
Bradburry'nin tüm dünyada çoksatan kült eseri şimdi çizgi roman formatında…
Ray Bradbury'nin 1953'te kaleme aldığı Fahrenheit 451 şüphesiz en unutulmaz distopyalardan biri. Tim Hamilton, Bradbury'nin tam desteğiyle bu dehşet verici şaheseri görkemli bir çizgi romana dönüştürüyor. Hamilton, devletin düşünce özgürlüğü üzerindekibaskısı karşısında Montag'ın felsefe ve edebiyat sayesinde yaşadığı uyanışı etkileyici bir biçimde yansıtıyor. Bradbury'nin önsözüyle başlayan bu sıradışı çalışma, Fahrenheit 451'in kudretini tümihtişamıyla görselleştiriyor.
“Pazartesi Millay'yi yak, çarşambaları Whitman'ı, cumaları Faulkner'ı. Yakıp kül et, sonra külleri de yak.”
Keroseni parfüm belleyen itfaiyeci Guy Montag gibiler için yalnızca bir slogan değildi bu. Lüzumlu bir görev, esaslı bir hayat görüşüydü. Düşünmenin tehlikeli, kitapların yasak olduğu, her ânı izlenip kayıt altına alınan bu dünyada yaşamını sürdürmenin bir yoluydu. Hayatta kalmak önemliydi kuşkusuz, ama insan sadece bununla yetinebilir miydi?