Küresel dünya için hazırlanan fakirlik raporuna göre en zengin 42 kişinin mal varlığı, dünya nüfusunun %50’sine tekabül ediyor. 3,6 milyar insanla eşit olduğu açıklanıyor. En zengin 10 ülkenin geliri de en fakir 10 ülke gelirinin tam 77 katıdır. Küresel adaletsizliğin bu kadar rahatsız edici boyutlarda olması ve servetin bu kadar adaletsiz paylaşımı çatışmalar, Fakirlik ve açlıktan ölümler gibi daha çok sosyal problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Tüm kötülüklerin ana kaynağı insanların EGO’sunu tatmin edememesi Beraberinde, yokluk, yoksulluk, fakirliği ve açlıkla birlikte çatışmaları getiriyor. Açlık gibi insan yaşamına yakışmayan problemlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Fakirlik ve açlığın nedenleri ise Hayat standartlarında azalma, Düşük gelir, iş imkânlarının azalması, adaletsizlik ve sağlık ile eğitim imkânlarında daralma toplumları ve insanları fakirliğe sürüklemektedir. Bu durumun ne bir ülke için nede dünya için iyi bir sonuç doğuracağını düşünmek imkansızdır. Ne yazık kı bu gün birçok ülkede İnsanlar yokluk yoksulluk aç, perişan insan yaşmanın temel kaynağı olan tatlı su yetersizliği içerisinde yaşamaya çalışıyor. Buna rağmen gelişmiş ülkelerin birçoğu daha sömürü arkasında koşmaktadır.
Küresel dünya için hazırlanan fakirlik raporuna göre en zengin 42 kişinin mal varlığı, dünya nüfusunun %50’sine tekabül ediyor. 3,6 milyar insanla eşit olduğu açıklanıyor. En zengin 10 ülkenin geliri de en fakir 10 ülke gelirinin tam 77 katıdır. Küresel adaletsizliğin bu kadar rahatsız edici boyutlarda olması ve servetin bu kadar adaletsiz paylaşımı çatışmalar, Fakirlik ve açlıktan ölümler gibi daha çok sosyal problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Tüm kötülüklerin ana kaynağı insanların EGO’sunu tatmin edememesi Beraberinde, yokluk, yoksulluk, fakirliği ve açlıkla birlikte çatışmaları getiriyor. Açlık gibi insan yaşamına yakışmayan problemlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Fakirlik ve açlığın nedenleri ise Hayat standartlarında azalma, Düşük gelir, iş imkânlarının azalması, adaletsizlik ve sağlık ile eğitim imkânlarında daralma toplumları ve insanları fakirliğe sürüklemektedir. Bu durumun ne bir ülke için nede dünya için iyi bir sonuç doğuracağını düşünmek imkansızdır. Ne yazık kı bu gün birçok ülkede İnsanlar yokluk yoksulluk aç, perişan insan yaşmanın temel kaynağı olan tatlı su yetersizliği içerisinde yaşamaya çalışıyor. Buna rağmen gelişmiş ülkelerin birçoğu daha sömürü arkasında koşmaktadır.