Tarihçilik çetin bir meslek, yöntemi de güçlüklerle dolu; sadece hüner istemiyor, ahlaka da ihtiyacı var…Bizler gibi efsane düşkünü, buğulu ve sisli olandan hoşlanan, böbürlenme meraklısı, gelecek için de çağdaş ve uygar tasarılardan ürken toplumlarda, işler daha da çatallaşıyor…
90’lı yıllarda yayımladığı -dört ciltlik- ‘İslamiyet Gerçeği’ ile ‘Nasıl Müslüman Olduk?’ adlı kitapları, yalnız yararlanılan değil, gözleri de açan eserler oldular. Yazarımız pek ciddi bir araştırmacı; dahası, kül yutmayan ve put kırıcı bir kalem.
Erdoğan Aydın, ‘Fatih ve Fetih’te de, mitoslarla gerçekleri birbirinden ayırıyor.
Bu kitabı mutlaka okuyunuz, diyeceğim… Diyeceğim, çünkü yazarımız kafaları klişelerden temizliyor; üstelik bunu inandırıcılıkla, cesaretle ve dürüstlükle yapıyor. Bu davranışın, okurlardan, yani bizlerden gelen bir ödülü olmalıdır..”
Tarihçilik çetin bir meslek, yöntemi de güçlüklerle dolu; sadece hüner istemiyor, ahlaka da ihtiyacı var…Bizler gibi efsane düşkünü, buğulu ve sisli olandan hoşlanan, böbürlenme meraklısı, gelecek için de çağdaş ve uygar tasarılardan ürken toplumlarda, işler daha da çatallaşıyor…
90’lı yıllarda yayımladığı -dört ciltlik- ‘İslamiyet Gerçeği’ ile ‘Nasıl Müslüman Olduk?’ adlı kitapları, yalnız yararlanılan değil, gözleri de açan eserler oldular. Yazarımız pek ciddi bir araştırmacı; dahası, kül yutmayan ve put kırıcı bir kalem.
Erdoğan Aydın, ‘Fatih ve Fetih’te de, mitoslarla gerçekleri birbirinden ayırıyor.
Bu kitabı mutlaka okuyunuz, diyeceğim… Diyeceğim, çünkü yazarımız kafaları klişelerden temizliyor; üstelik bunu inandırıcılıkla, cesaretle ve dürüstlükle yapıyor. Bu davranışın, okurlardan, yani bizlerden gelen bir ödülü olmalıdır..”