Bir insanın tarif ve tavsifinin yapılması ya Alemlerin Yaratıcısı tarafından, ya kendisinin akranı ve benzeri olan insanlar tarafından ya da onun kendisinden sonra bıraktığı düşünce, davranış ve hareketleri yoluyla mümkündür.
Rabbi, Fatıma’yı çok hayırlar sahibi ve kalıcı Kevser olarak adlandırmıştır. Babası onu alemin en üstün kadını olarak tanımlamış ve ona denk olarak tüm zamanlarda ve asırlarda Ali bin Ebu Talib'den başkasını bulamamıştır.
O, Peygamberin canının bir parçası ve meyvesiydi. O, sadece Peygamberin kızı, Ali'nin eşi, Hasan, Hüseyin ve Zeyneb'in annesi değil, belki pak Ehl-i Beyt’in odak ve merkez noktasıydı. O, Allah tarafından kendisine yüklenen çok zorlu görev ve sorumlulukları başarılı bir şekilde yerine getiren tek kimseydi.
Bütün bu kemal ve faziletlere sahip olan Fatıma'nın, dünyevi ve beşeri bir varlık olarak örnek alınması ve onun, ilmi ve ameli bütün hayat ve davranışlarına uyulan, sadece düşünsel bazda kalmayıp gerçekte de etki bırakacak bir model olarak bilinmesi gerekmektedir.
Bir insanın tarif ve tavsifinin yapılması ya Alemlerin Yaratıcısı tarafından, ya kendisinin akranı ve benzeri olan insanlar tarafından ya da onun kendisinden sonra bıraktığı düşünce, davranış ve hareketleri yoluyla mümkündür.
Rabbi, Fatıma’yı çok hayırlar sahibi ve kalıcı Kevser olarak adlandırmıştır. Babası onu alemin en üstün kadını olarak tanımlamış ve ona denk olarak tüm zamanlarda ve asırlarda Ali bin Ebu Talib'den başkasını bulamamıştır.
O, Peygamberin canının bir parçası ve meyvesiydi. O, sadece Peygamberin kızı, Ali'nin eşi, Hasan, Hüseyin ve Zeyneb'in annesi değil, belki pak Ehl-i Beyt’in odak ve merkez noktasıydı. O, Allah tarafından kendisine yüklenen çok zorlu görev ve sorumlulukları başarılı bir şekilde yerine getiren tek kimseydi.
Bütün bu kemal ve faziletlere sahip olan Fatıma'nın, dünyevi ve beşeri bir varlık olarak örnek alınması ve onun, ilmi ve ameli bütün hayat ve davranışlarına uyulan, sadece düşünsel bazda kalmayıp gerçekte de etki bırakacak bir model olarak bilinmesi gerekmektedir.