Modern şiirin tarihi, kendini bir söylem olarak diğer söylemlerin ağırlığından arındırmasının tarihi olarak da okunabilir. Yüzyıllarca politikanın, tarihsel ve sosyal olayların, felsefenin ve gündelik hayatın ifade edildiği bir retorik zeminden modern şiire evrim, öncelikle Dil ve söylem bakımından bir kopuşmayı öngerektirmiştir.
Günümüz Türk şiirinin usta şairi Metin Cengiz, çeşitli başlıklar altında sürdürdüğü şiir kuramı çalışmalarının çok önemli bir halkasını okura sunduğu bu kitapla: Hem modern şiirin Dil ve söylem özelliklerinin ve anlamlandırma kapasitesinin konuşulabileceği bir konu olması, hem de insanın Varoluşuna dair temel sorunsalda kesişmeleri bakımından " Felsefe ve Şiir " ilişkisini inceliyor.
Schiller, Bakhtin, Voloşinov, Heidegger, Kagan, Bergson, Jakobson, Eagleton hattından günümüz Türk şiir ortamına ulanan bir okumayla ve çeşitli eleştiri kuramlarıyla beslenen bir zenginlik içinden, "sanatsal bir hakikat olarak öznel hakikat ile öznellik arasındaki ilişkiyi" çözümlüyor. Buradan da Dil'in şiir olarak örgütlenme sürecini sözcük, anlam, düşünce, bilgi, bildirişim ve imge odağında açığa çıkarıyor. Dış gerçeklikle şiirsel gerçekliğin farkını, gidimli (gündelik) dille gidimsiz (yazınsal) dil üzerinden tartışırken, estetik hazza kaynaklık eden duyusal ve düşünsel dolayımların modern şiirde nasıl bütünleştiğinin altını çiziyor.
Felsefe ve şiir konusunda yazdığı değerli yazılarıyla zenginleştirdiği bu kitap, hacmiyle kıyaslanmayacak ölçüde, genç şairler ve akademisyenler başta olmak üzere şiir üzerine düşünen, yazan, okuyan ve tartışan herkes için değerli analitik bilgiler içermektedir. Poetik çalışmalarda entelektüel dolayım ve yöntem üzerine kalıcı bir örnek de sayılması gereken bu çalışmasıyla Metin Cengiz, çağdaş ve dizgeli bir Şiir Eleştirisi ortamının kurulması için zemin hazırlıyor.
-Celal Soycan-
Modern şiirin tarihi, kendini bir söylem olarak diğer söylemlerin ağırlığından arındırmasının tarihi olarak da okunabilir. Yüzyıllarca politikanın, tarihsel ve sosyal olayların, felsefenin ve gündelik hayatın ifade edildiği bir retorik zeminden modern şiire evrim, öncelikle Dil ve söylem bakımından bir kopuşmayı öngerektirmiştir.
Günümüz Türk şiirinin usta şairi Metin Cengiz, çeşitli başlıklar altında sürdürdüğü şiir kuramı çalışmalarının çok önemli bir halkasını okura sunduğu bu kitapla: Hem modern şiirin Dil ve söylem özelliklerinin ve anlamlandırma kapasitesinin konuşulabileceği bir konu olması, hem de insanın Varoluşuna dair temel sorunsalda kesişmeleri bakımından " Felsefe ve Şiir " ilişkisini inceliyor.
Schiller, Bakhtin, Voloşinov, Heidegger, Kagan, Bergson, Jakobson, Eagleton hattından günümüz Türk şiir ortamına ulanan bir okumayla ve çeşitli eleştiri kuramlarıyla beslenen bir zenginlik içinden, "sanatsal bir hakikat olarak öznel hakikat ile öznellik arasındaki ilişkiyi" çözümlüyor. Buradan da Dil'in şiir olarak örgütlenme sürecini sözcük, anlam, düşünce, bilgi, bildirişim ve imge odağında açığa çıkarıyor. Dış gerçeklikle şiirsel gerçekliğin farkını, gidimli (gündelik) dille gidimsiz (yazınsal) dil üzerinden tartışırken, estetik hazza kaynaklık eden duyusal ve düşünsel dolayımların modern şiirde nasıl bütünleştiğinin altını çiziyor.
Felsefe ve şiir konusunda yazdığı değerli yazılarıyla zenginleştirdiği bu kitap, hacmiyle kıyaslanmayacak ölçüde, genç şairler ve akademisyenler başta olmak üzere şiir üzerine düşünen, yazan, okuyan ve tartışan herkes için değerli analitik bilgiler içermektedir. Poetik çalışmalarda entelektüel dolayım ve yöntem üzerine kalıcı bir örnek de sayılması gereken bu çalışmasıyla Metin Cengiz, çağdaş ve dizgeli bir Şiir Eleştirisi ortamının kurulması için zemin hazırlıyor.
-Celal Soycan-