Felsefiyat isimli bu kitapta; ilkçağlardan günümüze kadar düşünce tarihinde etkili olan belli başlı felsefe ve ideolojiler tarihsel, sosyal, siyasal arka plan ile bütünsel bir süreç olarak okuyucunun bilgisine ve objektif değerlendirmesine sunulmaktadır.
İlkçağ, Ortaçağ, Rönesans ve Aydınlanma dönemlerinin felsefesi, sosyal yapısı, siyaseti, bilimi, eğitimi, dini ve sanatı ele alınırken felsefenin dönemlerin rengini oluşturmadaki önemi ve işlevi anlatılmaktadır. Felsefenin, filozofların problemlerinin dönemlerinin olgularıyla olan ilişkilerini anladığımızda dönemleri, toplumları, insanı daha doğru ve objektif değerlendirmemiz mümkün olacaktır.
Aristoteles’in “Metafizik” isimli eserinde belirttiği gibi “Bilgisizlikten kurtulmak için felsefe yapmaya giriştiklerinde ilk filozoflar şüphesiz bilgiyi herhangi bir faydacı amaçla değil, sırf kendileri için aramaktaydılar”.
Anlamaya, bilgiye duyulan sevgi -bilgelik sevgisi- olarak da ifade edebileceğimiz felsefe, başkasına iletilip paylaşıldığı zaman bir pedagoji hâline gelmektedir.
Bu özelliğiyle de felsefe tarihi aslında insanı ve evreni anlamamızı sağlayan bir pedagoji tarihidir.
Felsefe tarihi; soylu zihinlerin resmigeçidi, bir düşünce kahramanları galerisidir. Felsefiyat’ın amacı, okuyucularına bu düşünce tarihi galerisinde keyifli bir yolculuk yaptırırken onların bu tarihi anlamalarını ve sorgulamalarını sağlamaktır.
Felsefeye giriş ve felsefe tarihi kitabı olan Felsefiyat, felsefeye, bilgeliğe, anlamaya ihtiyaç duyan herkese önerilir.
Felsefiyat isimli bu kitapta; ilkçağlardan günümüze kadar düşünce tarihinde etkili olan belli başlı felsefe ve ideolojiler tarihsel, sosyal, siyasal arka plan ile bütünsel bir süreç olarak okuyucunun bilgisine ve objektif değerlendirmesine sunulmaktadır.
İlkçağ, Ortaçağ, Rönesans ve Aydınlanma dönemlerinin felsefesi, sosyal yapısı, siyaseti, bilimi, eğitimi, dini ve sanatı ele alınırken felsefenin dönemlerin rengini oluşturmadaki önemi ve işlevi anlatılmaktadır. Felsefenin, filozofların problemlerinin dönemlerinin olgularıyla olan ilişkilerini anladığımızda dönemleri, toplumları, insanı daha doğru ve objektif değerlendirmemiz mümkün olacaktır.
Aristoteles’in “Metafizik” isimli eserinde belirttiği gibi “Bilgisizlikten kurtulmak için felsefe yapmaya giriştiklerinde ilk filozoflar şüphesiz bilgiyi herhangi bir faydacı amaçla değil, sırf kendileri için aramaktaydılar”.
Anlamaya, bilgiye duyulan sevgi -bilgelik sevgisi- olarak da ifade edebileceğimiz felsefe, başkasına iletilip paylaşıldığı zaman bir pedagoji hâline gelmektedir.
Bu özelliğiyle de felsefe tarihi aslında insanı ve evreni anlamamızı sağlayan bir pedagoji tarihidir.
Felsefe tarihi; soylu zihinlerin resmigeçidi, bir düşünce kahramanları galerisidir. Felsefiyat’ın amacı, okuyucularına bu düşünce tarihi galerisinde keyifli bir yolculuk yaptırırken onların bu tarihi anlamalarını ve sorgulamalarını sağlamaktır.
Felsefeye giriş ve felsefe tarihi kitabı olan Felsefiyat, felsefeye, bilgeliğe, anlamaya ihtiyaç duyan herkese önerilir.