Cinsiyet konusu ve kadın hakları mücadelesi tarihsel, toplumsal, kültürel ve politik boyutlara sahip olan kapsamlı bir sorun olmasının yanında politik yönü ağır ve yoğun olan bir sorundur. Bu sorunun tarihinin insanlık tarihi ile eşdeğer olduğu söylenebilir. Bu sorunun tarihsel mücadelesinde kadın bir özne olarak kabul edilmeyip ihmal edilmiş olsa da mücadelenin en önemli aktörü olarak, bu mücadeleye yön vermiş ve toplumsal bir hareket olarak kadının var olma mücadelesini daha geniş bir alana taşımıştır. Kuşkusuz ki kadının var olma yolundaki mücadelesi kolay safhalardan geçerek bugüne gelmedi. Bu mücadele süreci boyunca kadınlar ciddi bedeller verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. Sayısız kadının varolmak ve özne olmak için tarihsel sürecin her döneminde bu mücadeleye katıldığını ve destek verdiğini söyleyebiliriz. Kadının varolmak için verdiği mücadele avcı ve toplayıcı toplumlardan başlayarak modern toplumlara gelene dek büyük değişimler geçirdi ve döneme bağlı olarak farklı bir algılamaya ve konumlandırmaya uğradığı da ortadadır. Son kırk yıllık zaman diliminde bu mücadelenin kaderini değiştirmek için arayışta olan ve yaşananlara alternatif düşünceleriyle katkı sunan en güçlü düşünür ve siyaset felsefecilerinden biri de Amerikalı Judith Butler’dır.
Cinsiyet konusu ve kadın hakları mücadelesi tarihsel, toplumsal, kültürel ve politik boyutlara sahip olan kapsamlı bir sorun olmasının yanında politik yönü ağır ve yoğun olan bir sorundur. Bu sorunun tarihinin insanlık tarihi ile eşdeğer olduğu söylenebilir. Bu sorunun tarihsel mücadelesinde kadın bir özne olarak kabul edilmeyip ihmal edilmiş olsa da mücadelenin en önemli aktörü olarak, bu mücadeleye yön vermiş ve toplumsal bir hareket olarak kadının var olma mücadelesini daha geniş bir alana taşımıştır. Kuşkusuz ki kadının var olma yolundaki mücadelesi kolay safhalardan geçerek bugüne gelmedi. Bu mücadele süreci boyunca kadınlar ciddi bedeller verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. Sayısız kadının varolmak ve özne olmak için tarihsel sürecin her döneminde bu mücadeleye katıldığını ve destek verdiğini söyleyebiliriz. Kadının varolmak için verdiği mücadele avcı ve toplayıcı toplumlardan başlayarak modern toplumlara gelene dek büyük değişimler geçirdi ve döneme bağlı olarak farklı bir algılamaya ve konumlandırmaya uğradığı da ortadadır. Son kırk yıllık zaman diliminde bu mücadelenin kaderini değiştirmek için arayışta olan ve yaşananlara alternatif düşünceleriyle katkı sunan en güçlü düşünür ve siyaset felsefecilerinden biri de Amerikalı Judith Butler’dır.