Abdullah Ferdî, 19. yüzyıl mutasavvıf şairlerindendir. Manisa Turgutlu’da müftülük yapan, İstanbul’da hayatının son döneminde bir Nakşi tekkesi olan Emir Buhârî’de kısa süre post-nişin olan Ferdî, vefatından sonra buraya defnedilmiştir. Müftülük yapmasının yanı sıra Arapça ve Farsça şiir yazabilecek, tercüme yapabilecek müktesebata sahip oluşundan onun düzenli eğitim aldığı anlaşılmaktadır. Tarikata ilk intisabı Muhammed Cân’adır. Daha sonra Hâlid-i Bağdâdî’ye intisab etmiştir. Bunun öncesinde Hâlid-i Bağdâdî’nin olaylı bir şekilde tarikattan uzaklaştırdığı halifesi Abdülvehhâb es-Sûsî’ye de bağlılığı söz konusudur.
Kaynaklar onun şairliğinden çok şeyhliği ve müftülüğü üzerinde durur. Bu sebeple Abdullah Ferdî'nin şairlik yönü gölgede kalmıştır. Bu çalışmada onun şiir dünyası bir parça aydınlatılmaya çalışılmıştır.
Mürettep bir divan hususiyetini haiz olan Ferdî Dîvânı’nın kütüphanelerde iki yazma nüshası bulunmaktadır. Elinizdeki çalışma, bu iki yazma nüsha değerlendirilerek vücuda getirilmiştir.
İki bölümden oluşan bu çalışmanın ilk bölümünde Ferdî’nin hayatı, tarikatı silsileleri, edebî kişiliği ele alınmıştır. Farklı eserlere saçılmış manzum silsilelerinden tenkitli bir metin oluşturulmuştur. Şairin biyografisi, eserlerinden ve Devlet Arşivleri’ndeki kayıtlar esas alınarak hazırlanmıştır.
İkinci bölümde ise nüshaların tavsifi konu edilmiş, tenkitli metin oluşturulurken izlenen metot hakkında bilgi verilmiştir. Ardından tenkitli metin ve son olarak da nüshalardan birinin tıpkı baskısı ek olarak verilmiştir.
Abdullah Ferdî, 19. yüzyıl mutasavvıf şairlerindendir. Manisa Turgutlu’da müftülük yapan, İstanbul’da hayatının son döneminde bir Nakşi tekkesi olan Emir Buhârî’de kısa süre post-nişin olan Ferdî, vefatından sonra buraya defnedilmiştir. Müftülük yapmasının yanı sıra Arapça ve Farsça şiir yazabilecek, tercüme yapabilecek müktesebata sahip oluşundan onun düzenli eğitim aldığı anlaşılmaktadır. Tarikata ilk intisabı Muhammed Cân’adır. Daha sonra Hâlid-i Bağdâdî’ye intisab etmiştir. Bunun öncesinde Hâlid-i Bağdâdî’nin olaylı bir şekilde tarikattan uzaklaştırdığı halifesi Abdülvehhâb es-Sûsî’ye de bağlılığı söz konusudur.
Kaynaklar onun şairliğinden çok şeyhliği ve müftülüğü üzerinde durur. Bu sebeple Abdullah Ferdî'nin şairlik yönü gölgede kalmıştır. Bu çalışmada onun şiir dünyası bir parça aydınlatılmaya çalışılmıştır.
Mürettep bir divan hususiyetini haiz olan Ferdî Dîvânı’nın kütüphanelerde iki yazma nüshası bulunmaktadır. Elinizdeki çalışma, bu iki yazma nüsha değerlendirilerek vücuda getirilmiştir.
İki bölümden oluşan bu çalışmanın ilk bölümünde Ferdî’nin hayatı, tarikatı silsileleri, edebî kişiliği ele alınmıştır. Farklı eserlere saçılmış manzum silsilelerinden tenkitli bir metin oluşturulmuştur. Şairin biyografisi, eserlerinden ve Devlet Arşivleri’ndeki kayıtlar esas alınarak hazırlanmıştır.
İkinci bölümde ise nüshaların tavsifi konu edilmiş, tenkitli metin oluşturulurken izlenen metot hakkında bilgi verilmiştir. Ardından tenkitli metin ve son olarak da nüshalardan birinin tıpkı baskısı ek olarak verilmiştir.