Bıyıkları terlemeden koca adam olmuş oğlan çocukları, oğlan çocuğu kalmış koca adamlar, kazanmak için her şeyi yapanlar, kaybetmeyi şeref meselesi hâline getirenler...
Ömer Çelik, Ferhat Notları'nda kendine has sakin, ironik, soğukkanlı ama bir o kadar trajik dille çağdaş edebiyatta zaman zaman hasret kaldığımız birini, halis “insanı” anlatıyor. Bizi köyler, kentler, hüzünler, sevinçler, muziplikler, gerçek ve gerçeküstü arasında öykünün çeşitli imkânlarıyla dolaştırırken asla vazgeçmiyor bundan. Hırslar, nefretler, aşklar, zaferler ve hele de yenilgiler... Çelik'in anlattığı hikâyeler, hakiki “insan” hikâyeleri.
“Bir kere de biz bir şey kazanalım. Fena mı yani?”
Bıyıkları terlemeden koca adam olmuş oğlan çocukları, oğlan çocuğu kalmış koca adamlar, kazanmak için her şeyi yapanlar, kaybetmeyi şeref meselesi hâline getirenler...
Ömer Çelik, Ferhat Notları'nda kendine has sakin, ironik, soğukkanlı ama bir o kadar trajik dille çağdaş edebiyatta zaman zaman hasret kaldığımız birini, halis “insanı” anlatıyor. Bizi köyler, kentler, hüzünler, sevinçler, muziplikler, gerçek ve gerçeküstü arasında öykünün çeşitli imkânlarıyla dolaştırırken asla vazgeçmiyor bundan. Hırslar, nefretler, aşklar, zaferler ve hele de yenilgiler... Çelik'in anlattığı hikâyeler, hakiki “insan” hikâyeleri.
“Bir kere de biz bir şey kazanalım. Fena mı yani?”