Şerefü’l-Akide, Müstakimzade Süleyman Sadeddin Efendi (1719-1788) tarafından İmam-ı Azam hazretlerinin Fıkh-ı-Ekber isimli akaid kitabına yapılmış bir şerhtir.
Bu kitap, Şerefü'l-Akide dışında Süleyman Sadeddin Efendi'ye ait dört risaleyi de bir araya getirmektedir. Bunlar sırasıyla Birgivi’nin Bir Sözünün Şerhi,Külli ve Cüz’i İrade Risalesi, Şanlı Anne-Babaya Dair, Esma-i Hüsnaıya Dair Risale.
Bunlardan ilki Birgivinin Bir Sözünün Şerhi'dir. Meşhur Osmanlı dönemi tasavvuf ehlinden olan alim Muhammed Birgivi’nin (v. 981/1573) bir risalesinde tecdid-i iman bahsinde yazdığı “Eğer benden küfür ve hata sadır olduysa tevbe ettim” ibaresinde “Bazı sade diller, şek vardır diye hatadan korkup” işin hakikatinden sual etmeleri üzerine Müstakimzade bu makaleyi yazmıştır.
İkincisi: Külli ve Cüz’i İrade Risalesi olup bu risalede, külli-cüz’i irade, kaza ve kader gibi konulara geniş bir şekilde yer verilmiştir.
Üçüncüsü: Şanlı Anne-Babaya Dair isimli risale olup İmam-ı Azam’ın Fıkh-ı-Ekber'inde geçen Peygamberimizin anne ve babası ile ilgili bir ibareye dair açıklamaları ihtiva etmektedir.
Dördüncüsü: Esma-i Hüsna’ya Dair Risale olup kelam ilmi erbabı ve mutasavvıfların “Hak Teala’nın isimleri tevkifi, yani şeriate mi bağlıdır yoksa kıyas edilerek, yani akli delillerle de belirlenebilir mi ve Hak’tan bahsederken o isimler kullanılabilir mi?” sorusu üzerinde durmaktadır.
Şerefü’l-Akide, Müstakimzade Süleyman Sadeddin Efendi (1719-1788) tarafından İmam-ı Azam hazretlerinin Fıkh-ı-Ekber isimli akaid kitabına yapılmış bir şerhtir.
Bu kitap, Şerefü'l-Akide dışında Süleyman Sadeddin Efendi'ye ait dört risaleyi de bir araya getirmektedir. Bunlar sırasıyla Birgivi’nin Bir Sözünün Şerhi,Külli ve Cüz’i İrade Risalesi, Şanlı Anne-Babaya Dair, Esma-i Hüsnaıya Dair Risale.
Bunlardan ilki Birgivinin Bir Sözünün Şerhi'dir. Meşhur Osmanlı dönemi tasavvuf ehlinden olan alim Muhammed Birgivi’nin (v. 981/1573) bir risalesinde tecdid-i iman bahsinde yazdığı “Eğer benden küfür ve hata sadır olduysa tevbe ettim” ibaresinde “Bazı sade diller, şek vardır diye hatadan korkup” işin hakikatinden sual etmeleri üzerine Müstakimzade bu makaleyi yazmıştır.
İkincisi: Külli ve Cüz’i İrade Risalesi olup bu risalede, külli-cüz’i irade, kaza ve kader gibi konulara geniş bir şekilde yer verilmiştir.
Üçüncüsü: Şanlı Anne-Babaya Dair isimli risale olup İmam-ı Azam’ın Fıkh-ı-Ekber'inde geçen Peygamberimizin anne ve babası ile ilgili bir ibareye dair açıklamaları ihtiva etmektedir.
Dördüncüsü: Esma-i Hüsna’ya Dair Risale olup kelam ilmi erbabı ve mutasavvıfların “Hak Teala’nın isimleri tevkifi, yani şeriate mi bağlıdır yoksa kıyas edilerek, yani akli delillerle de belirlenebilir mi ve Hak’tan bahsederken o isimler kullanılabilir mi?” sorusu üzerinde durmaktadır.